Çarşamba, Kasım 01, 2017

Alaturka Sol Neden Şavalak? 1

2002 Kasım seçimlerinde alınan hezimetten sonra, Birikim dergisi, solun neden hep kaybettiğine ilişkin, Ocak 2003 tarihli bir özel sayı çıkarmış.
Koskoca nüshada, solumuzun o zamanki 85, şimdiki 100 yıllık (ve kendi) şavalaklıklarına ilişkin tek bir satır yok.
O zaman, oturup biz yazalım dedik:
Bir:
Solun Dünya’dan, tarihten, Batı’dan, bilimden haberi yok, zırcahiller. Okumuyorlar, okusalar da anlayamazlar ama öncelikle okumuyorlar. Gerekeni okumuyorlar yani.
Solun; Dünya Sistemi’yle, teknolojiyle, gelecekbilimle (oysa gelecekbilimi kuran Flechtheim, önce komünist, sonra sosyal demokrat olmuş biri, onlar adını bile duymamışlar), Wikipedia’daki temel bilimsel gerçeklerden veya orada yanıtlanamamış sayılan bilimsel sorulardan / sorunlardan herhangi biriyle uğraştığı vaki değil.
İki:
Herhangi bir yerandaki dertleri algılayamıyorlar.
Üç:
Halkseverlikleri, azınlıkseverlikleri, slaktivistlikleri aşırı lümpence. Bildiğimiz; apartmanda kapıcı çocuğuna onun giyemeyceği ama kendinin de giymediği acaip giysileri bağışlayan küçük burjuvalar gibiler.
Dört:
Toplumculukları köleci. Özgürlükten haberleri yok. Marjinalleri anlamıyorlar. Toplumdaki herhangi bir normal marjını algılayamıyorlar, çünkü kendileri normaller.
Dolayısıyla, demokrat ruhlu değiller.
Beş:
Aptallar. Körler ülkesinde şaşı olmayı zeki sanıyorlar. 89 ortalama IQ’lu bir toplumda, 99 IQ’lu aptal olmayı zekilik sanıyorlar.
Altı:
Kuramcıları yok. Tümelcileri yok.
Yedi:
Miting yapmayı, devrim yapmak sanıyorlar.
Sekiz:
Sürekli bir inkar kültü içindeler. Gerçeklere gözlerini kapıyorlar.
Dokuz:
Kapalı kümecikler içinde yaşayıp gidiyorlar, ömür tüketiyorlar.
On:
Hiç öğrenmiyorlar.
1968’den veya 1978’den hiçbirşey öğrenmediler. 1988’li, 1988’li, 2008’li çocuklarını ve torunlarını eksi zekalı ve eksi bilgili ezeli-ebedi ergenler olarak yetiştirdiklerini kavrayamadılar.
Yani, bırak yararı, zararın hasını verdiler bu topluma.
Bozulmuş greyder gibi yolun ortasına yatıp, yolu açacaklarına, yolu tıkadılar.
Şerhler:
Türkiye nüfusu 40 milyon iken (1977) 100 bin solcu vardı, Türkiye nüfusu 80 milyonken (2017) 200 bin solcu var (seçim sonuçları öyle söylüyor). Yani, solcu sayısı yetersiz falan değil. Bu sayı / oran; sürekli kitap okuyan veya akademisyen sayılarıyla oranlarıyla kabaca aynı. Bu kadar insanla devrim de yapılır, demokrasi yapılır yani.
İşbirlikçilikleri ve fırsatçılıkları, 1980 öncesinde gördükleri yalılarda devrimden sonra kendilerinin oturacağını açıkça söyleyecek denli, apaçık ortadaydı. Baştan ahlaksızdılar yani. Sonradan liboş olmadılar yani.
Uçkuruna ve cüzdanına hep gevşekti hepsi, hepsi tam olmasa da 1-2 eksiğiyle hepsi diyelim.
Bu 1980 öncesiki 100 bin solcunun, en elebaşı 33 bin tanesi tüydü. Yani, herhangi bir bedel de ödemediler darbe sonrasında bunlar.
Hep köylü kökenli ve hep feodal kültürlüydüler, internet toplumunda bile hala öyleler.
Kendilerine ve topluma çok yalan söylediler. Bildiğimiz takıyye yaptılar. Bu 1980 öncesinde de böyleydi. Aleviler’in toplumsal çürüklüklerini, 1980 öncesinde Ümit Kaftancıoğlu görmüş ve yazmış örneğin.
1917-2017 arasını 1917-1967 ve 1967-2017 diye 2’ye ayırıyoruz. İlk dönemde Batı solu da feci şavalaktı. Ama daha 1917 öncesinde, taa 1844’te (Marx dedesinde vitamin iken) bile, anarşistler hep vardı. Solcular, anarşistlere karış katliamcı davrandılar, onlara burjuvaların yapmadığını yaptılar. Emin olabilirler, bunu ödeyecekler: 2017-2067 gibi diyelim: En iyi solcu, ölü solcudur, yani artık: 150-170 yıllık günahın bedeli bu olsun artık.
1967-2017 arasında alaturka sol, eksi birden aşağı not (kopya bile çekemeyenden bile beterlik gibi bir durumla) aldı.
Nokta. Es.

(1 Kasım 2017)

Hiç yorum yok: