YE 3 x 3
= 9 saatlık bir film, TO 80 saatlık bir dizidir.
Her
ikisi de daha kısaya indirgenebilir. Her ikisinde de çok fazla karakter vardır.
Her ikisi de tarihi-fantastik janrındadır.
YE 3-4
saatlık bir filme, TO 9 saatlık bir filme kısaltılabilir ve bu anlam yitmesine
neden olmaz.
YE dizi
mantığıyla, TO sinema mantığıyla çekilmiş.
Her
ikisi de 1960’ların o zamana göre çok uzun (ortalamanın 2-3 katı) tarihsel-epik
filmlerine yakınlığı var. Her ikisi de sinemaskop görüntüye yatkın.
Bazı ABD
gangster filmlerinin çekildiği dönemdekinden rahatça 30 yıl öncesine ait sinema
anlayışı göze çok çarpar. Bunlarda da bu var.
TO ve
Hannibal birlikte, dizilerin sinemayı aştığının kanıtı.
YE ve
Hobbit birlikte, sinemanın dizileştirilebbilecğine ilişkin örnek oluşturmakta.
Dolayısıyla,
her ikisinin karşılaştır-karşıtlaştır’ı, 2015 sinema-dizi
karşılaştır-karşıtlaştır’ı da oldu.
Bu
moment, 1995 ertesindeki meta-sinema momentlerinden biri olarak kayda geçti.
Tıpkı
çizgiromandaki ve mangadaki gibi, sinemada da, Uzakdoğu Asya avangardlıkta
ABD’ye yenildi 2010’dan bedirir.
‘Deathnote’un
yankileştirildiği gözönüne alınırsa, ABD hala satın alarak asimile ediyor
durumda.
Tam 25
yıldır da, Uzakdoğu Asyalı hiçbir yönetmen bundan ders çıkaramadı. 2020’yi de
hesaba kattık, çünkü ufukta hiçbir değişim belirtisi yok.
2018
başı momenti bu. Nokta.
(22 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder