Çarşamba, Kasım 01, 2017

Tez-Antitez, Bektaşi Sofrası, Yeni Diyalektikler

Klasik diyalektikte, tez ve antitez birbirinin karşıtıdır, arakesitleri olduğu pek söylenmez.
Bektaşi sofrası şöyle bir şeydir:
Masanın karşısında oturan dervişlerin kollarına birer uzun saplı kaşık bağlıdır. Kollar dirsekten bükülemez. Herkes karşısındakini besler. Her derviş, karşısındakini doyurduğu ölçüde doyar.
Burada karşıtlık değil, karşılıklı bağımlılık vardır ve bu da bir diyalektiktir.
Oyun kuramı açısından bakılınca, dervişler pekala birbirini doyurmayıp, açlıktan öldürmeye ve kendisi de ölmeye hazır olabilirler.
Veya tam tersine, İngiliz usülü, gereğinden fazla kibarlık ve karşısındakini obezite düzeyine vardırmacasına beslemede olabilir pekala.
Ancak, masaya ilk oturulduğunda 2 derviş, birbirinin tezi ve antitezi de olabilir, yani oyun böyle kurulabilir. Bunun için de, masadaki yemek sınırlı tutulabilir. İkisini birden tam doyurmayacak kadar az diyelim.
Çeşitleme arttırılabilir ve uzatılabilir.
Bunlar da, yeni diyalektiklerin tasarımına kapı açar.

(1 Kasım 2017)

Hiç yorum yok: