Çarşamba, Kasım 29, 2017

Ön-Dünya Sistemi Notu

Dünya Sistemi’ni 5 bin yıllık sayıyoruz ama Sümer öncesinde, MÖ 6500-4100 dönemini kapsayan Ubaid dönemi ve MÖ 4100-2900 dönemini kapsayan Uruk dönemi de mevcut.
Sonrasında ise; Sümerler MÖ 2900-2334 (artık kesinleşen yıllar), Akadlar MÖ 2334-2218, Gutlar MÖ 2218-2047, Ur 3 MÖ 2047-1940 dönemleri geliyor.
400 yıllık ana-makro siklusları (bir çıkış ve bir iniş veya tersi), burada daha geniş aralıklı olarak izliyoruz.
Bu da bize siklusların uzunluğunun, uzundan kısaya doğru evrildiğini akla getirtebilir.
Tek bir devlet sürecinde, bu sikluslar uzunluğu ve zaman fazı, kaymayla, kriz / dağılma dönemleri ve toparlanma dönemleri olarak yaşanıyor. Bunu, Roma ve Osmanlı böyle yaşadı.
Osmanlı’nın MS 1300-1600 çıkış ve 1600-1900 iniş dönemi, kendi içinde mikro ve ara-mikro dönemlere sahip. Başlangıcı Moğollar’ın bazı devletleri bitirmesi, bitmesi ise Avrupa’nın onu bitirme niyetini kesinleştirmesi olarak yaşandı.
Ancak bu, 1918-1923 sonrasıki Cumhuriyet için de, 1.-N. olarak uygulanamayabilir. Keza, Fransa’nın 5 ve İspanya’nın 6 cumhuriyet dönemleri için de.
Bu durumda; mikro, orta ve makro dönem nicelikleri ve nitelikleri içiçe geçebiliyor gibi demek oluyor.
Bu da bize, uzun dönemli Dünya atmosferi iklimindeki ısınma ve soğuma dönemlerindeki birçok (5-7) içiçe geçmiş, sinus dalgalı siklusları akla getirtiyor.
Burada, Dewey’in de, tarih, ekonomi siklusları ile vaşak-tavşan ve güneş lekeleri dönemselliklerini eşlemesindeki aksamayı, kendimizin de yapabileceğini notluyoruz ve kendimize muhalefet şerhi olarak ekliyoruz.
Dünya Sistemi’ni okuduğumuz 2005’ten beridir, ona şerhler yazageliyoruz.
Bu son şerh de, 400 yıllık düzenliliklerin ileri-geri ve yukarı-aşağı düzenliksizlikleri üzerine notlama-şerh oldu.
Sümer üzerinden (dolayısıyla tarihin başlangıcından) yola çıkarak, tarihsel bütünselliklikteki sıkı dokululuk ve gevşek dokululuk gidiş gelişlerini sorguladığımız için bu metin yazıldı.
Bizim bu alandaki asıl tezimiz, tarihte illa ki gevşek dokululuktan sıkı dokululuğa doğru bir evrilme olması gerekmediği.
Çünkü bu durumda, 1945-2015 arasındaki, Homo Posterus, 2. Sanayileşme, Bilgi Çağı, Homo Cognitus adlarıyla anılabilecek bir sonraki aşamaya geçiş olamazdı gibi.
Bunun için de, Neolitik Dönem’in / Devrim’in günümüzden 15 bin yıl öncesinden 5 bin yıl öncesine kadarki evriminin yeniden ve ayrıntılı olarak haritalanması gerektiğini düşünüyoruz.
Bizim genel kanımız ve tezimiz, tarihöncesinin ve tarihin aslında bir bütün olduğu, günümüzden 50 (ölü gömme ve Afrika’dan son çıkış), 15 (ilk tarımımsı veya öntarım) ve 5 bin yıllık (Sümer) noktalamalarla, ana çizgilemesinin yapılabileceği yönünde.
Bizim bakış açımızda, insanı insan yapan şey, ölümlüğünün bilincine varması, ölü gömmesi ve dolayısıyla da dinsel davranışlarının ortaya çıkmasıdır ama bunun günümüzdeki dinle hiçbir ilintisi yoktur. O saf-animist dönemdir ve bambaşkadır, bugün ise tektanrılılık (üstelik homojen olmayan, metamorfozlanmış ve çok melezlenmiş olanları egemenken böyle olarak) söylemi var. O animizm de, MS 800 gibi Nordikler’de vardı en son. Dolayısıyla, onun da yeniden ve yeni bakış açılarıyla irdelenmesi gerekli.
Dinin somut uygarlık olarak, Dünya Sistemi’cilerce gözardı edilmiş olması, onun bir zamanlarki ‘dominant tarihsel öğe’liğini bozmaz. Çünkü onlar, Sahraaltı Afrika’yı da, Kolomb öncesi Amerikalar’ı da Dünya Sistemi dışında bıraktılar. Hatta, Çin’i ve Japonya’yı da bırakmışlardı, sonradan dahil ettiler. Uzakdoğu Asya’nın ve Japonya’nın bilim tarihi yazımının global konsensusa dahil edilmesi, son 20 yılın işi yalnızca.
Çıkış:
Gevşek dokululuğun ve onun daha uzun siklusluluğunun, o tarihsel veya tarihöncesi dönemi daha az yoğun yaptığı kanısında değiliz. Onun yoğunluklarını, din konusunda olduğu gibi, değişik ama o zamanlar için birincil parametreleri işe sokarak ve yeniden tanımlayarak bilgileyeceğiz.
40-50 yıl alır bu.
Ölümümüz sonrasına kalır bu.

(27 Kasım 2017)

Hiç yorum yok: