Salı, Kasım 07, 2017

Murat Yetkin Negasyonu: İnternete Bağlandım, Hala Bina Okuyorum

Bu alaturka neo-liberal yazarlar beni öldürecekler, bir de çok güldürüyorlar.
Dünya’da taşlar yerinden 2007’de oynadı, bizde ise 2013’te oynadı. Bunlar, kafasına taş düştükten 3 saat sonra havlayan Rin Tin Tin gibi geç intikaldeler, geç olarak 2017’de ahlamaya başladılar. Ahmet Altan ve Aslı Erdoğan gibiler, içeride bile intikal edememişler, o da ayrı konu.
Yetkin, bir tarafından büyük bir yumurta çıkarmış:
“Nasıl? Daha çok petrol ve gaz var, petrol devri bitmez mi? Öyle mi gerçekten?
Taş devri, hanımlar, beyler, taş bittiği için bitmedi.”
Taş devri, taş bittiği için bitebilir, taşsız taş devri olamıyor çünkü. Taş devri, taş bitmeden de bitebilir, kömür devri, kömür bitmeden bitti çünkü, hala kömür var, az da olsa kullanılıyor da, petrol devri de, petrol bitmeden bitebilir, bitkisel alkol-yağ maliyeti, petrolünkinin yarısına düştüğü an biter örneğin.
Not-şerh: Ancak, Dünya petrol üretimi giderek azalıyor, çünkü kuyuların veriminin belli bir sırtlı eğri grafiği var ve 2010’dan beridir zirve geçilmiş durumda. Dolayısıyla petrolün ikamesi, petrol bitmeden bulunmak zorunda, kömürün ikamesinin kömür bitmeden bulunması gibi.
Bir onun dediğine bakın, bir gerçeklere bakın.
Yetkin ve Fehim Taştekin gibiler, en sonki Kürt fiyaskosundan sonrasında varoluş bunalımına girdiler (ben kimim?, neredeyim?, diye abuksamaya başladılar), çünkü bir ezberleri vardı, 15 yıl onu kullanmışlardı ve fakat ezberleri feci bozuldu, hem de göstere göstere bozuldu.
Bir günde; Arabistan’da darbe oldu, oraya füze atıldı, Lübnan’da bir başbakan istifa etti, Haşdi Şabi Suriye’ye girdi, şu bu oldu. Hop bir baktık, bir günde Ortadoğu’da kartlar yeniden karılmış ve dağıtılmış. Bu oyunda da bunlara yer yok. Bunların dertleri de bu. Aynı şey, Cengiz Çandar’ın başına da geldiydi, yere düşmüş karpuz gibi oturup çatlayıp kaldı ortada. Hüsnü Mahalli de öyle oldu. Aydın Selcen de öyle oldu. Say say bitmez.
Benim oğlum bina okur, döner döner gene okur. Bunlarınki bu hesap. Ezberlerindekini okuyorlar. Sonra da apışıp kalıyorlar. Çandar, hala 40 yıl önce söylediklerini söylüyor.
Uzun bir metin yazdığı için, Yetkin’in çıkış paragrafını alıntılamakla yetiniyoruz:
“Bu, Türkiye’yi de elbette etkileyecektir. Örneğin, yalnızca Türkiye değil, Balkanlar’dan Kafkaslar’a, sahil-i Afrika’dan Orta Asya’ya dek Vahhabilik propaganda ve örgütlenmesine vesile olan Rabıta sistemine devam edecek mi Riyad? Washington bunu desteklemeye son verecek mi? Dolayısıyla bir yandan Suudi-İran çatışmasına yol açabilecek gelişmelerin, diğer yandan köklü dönüşümlerin eşiğinde olabiliriz.”
Bu dedikleri, şimdi olanların 5 adım öncesi.
Kimse demiyor ki:
Arap Baharı, 1 milyon ölü, 10 milyon göçmen yarattı; (10’dan çok olan) İslam krallıkları / emirlikleri devrilirse, ekonomiler çöker, 2 milyon ölü, 30 milyon göçmen oluşur.
ABD, nedense bu şıkka oynamış durumda.
Rusya, şimdiye dekki açıklamalarında bu şıkkı hesaba katmış görünmüyor: Öyle olmaması gerekirdi ama öyle.
AB, oyunun dışında artık.
Çin, işte bu noktada oyuna girecek. Çin kalkıp da, kralları tutarsa, ne olur acaba? Tahtırevanın ne tarafına bassa, fil gibi, serçeleri, serçe pirelerini, padişah cücelerini bedavadan havalara uçurur.
Çin örneğini özellikle verdik, oyun artık adım adım, hatta çeyrek adım çeyrek adım oynanıyor. 1 adım atılıyor, 5 adımlık süre de bekleniyor. Çin en çok bekleyenlerden. 6 yıl tık çıkarmadı adamlar. En sonki parti kongresinde, ‘lan, biz de oyuna girek mi acep?’ dediler hepi topu ama o da yeter de artar bile. Kazara oyuna bir tam-dalarlarsa, ortalığı bir milenyum kimse toplayamaz çünkü.
Yetkin gibilerin bunu görmesini ummuyoruz, onların kafası buna basmaz, çünkü Trump ve Putin danışmanları (Dugin) gibiler bile duruma henüz ayamadılar. Çok değil, 6-7 yıl önceki ABD başkanı danışmanı Barrett pozisyonu, ‘tüketici olmayanı veya az verimli tüketiciyi bile öldür’ momenti, çoktan terkedildi örneğin: Şimdi, tüketicinin ırzına geçiliyor onu öldürmeden önce. Değişik bir politik fantezi türü bu: Bizim çizer İlban Ertem’in Hitler’in temerküz kampları parodisini anımsatıyor epeyi.
Arada Yetkin gibilerin poposu da gidecek bizce. Hepsinin değil ama bir bölümünün bizce.
Dediğim gibi:
Dünya’yı psikopatlar yönetiyor artık ve psikopatın halinden psikopat anlar ancak, Temelkuran olup bitene beyin pompasının basmadığını kendi itiraf etmiş örneğin.
Ne günlere geldik, inanması zor, yaşarken bile inanması zor:
Hegemonlar, batıyorlar resmen…
Hegemonlar, kendilerini diri diri gömüyorlar resmen…

(6 Kasım 2017)

Hiç yorum yok: