2006-2013
Kasımpaşa ve 2014-2017 Tophane gelir. Bizzat Çingeneler’in içinde yaşamak
gelir.
Sözlük’çüler
için ise şunlarmış, alıntı ve yorum olarak gidecek:
“hintliler
gelir, bengladeşliler, pakistanlılar, hatta afganlar.
hepsi
çingenedir ve anavatanları da hindistandır.”
Bilgi
eksikliği bu.
Çingeneler’in
göç çıkış bölgesi, bugünkü Pakistan’ın bir bölgesidir. Ancak, Trakya
Çingeneleri gibi beyaz Çingeneler de vardır, bunlar Avrupa içinde dolaşıma
giren göçmenlerdir.
Afganlı
diye tek bir ulus veya ırk yoktur.
Hintliler,
Bangladeşliler ve Pakistanlılar farklı ırklara sahip olabilirler. Kuzey
Hindistanlılar kahverengi, Güney Hindistanlılar, Afrikalı denli siyah olurlar.
Morumsu siyah ten rengi, Güney Hindistanlılar’da ve Doğu Afrikalılar’da vardır
ki bu da ortak bir göç kökeni imleyebilir.
+
“yüzlerce
enstrüman, yüzlerce güzel ses, yüzlerce yetenek.
bir
çoğunun müzik eğitimi almamasına rağmen hayvan gibi icracı olması. bir de
eğitim alsa ortalığın nasıl mna korlar diye düşündürmesi.”
Berbat
bir gözlem. Müzisyen sanılan Çingeneler’in önemli bir bölümü yetenek katilidir
resmen. Milli sazları sayılan darbuka çalmayı bile bilmezler. İstiklal’deki
yerli ve yabancı kökenli vurmalı çalgıcıları dinleyin bir, ne demek istediğimi
anlarsınız.
+
“kanlı
karanfiller, karanfilli ölümler, basmalı fistanlar, darbuka, klarnet. hüzün.
eğlenceli bir hüzün senfonisi.”
‘Ağır
Roman’ imajı yalnızca.
+
“mahallemizde
oturan, kafam kadar memeleriyle sütyensiz gezen teala ablamız ve o'nun her gece
içip mahallede küfürler eden sabah olunca da mahalleliden gece ettiği küfürler
için özür dileyen oğlu. yalnız bir düğün yaptılar bu oğlana bizim mahalle de
tam filmlikti. böyle bir eğlence görmedim ben hayatımda. güzelce süslediler
mahalleyi. kızları rengarenk giyindi. hatta damadın kız kardeşi dansöz kıyafeti
giydi ve oynadı ki benim diyen dansöze elini öptürür öyle oynadı. 500 kişi
varsa şarkılarda tamamı tempo tuttu. teala ablamız kafayı çekip şarkı söyledi
ki şarkıyı da kocasına söyledi 'osmanım osmanım' kendi yazmış:)”
Bu sözü
edilen düğünlerden, adını andığım 2 semtim ve Kuştepe gibi, diğer mahallelerde
de epeyi Çingene düğünü gördüm, daha çok da dinledim. Manyak gürültü. Berbat
şarkılar. Yeni moda da, repimsi arabesk
bir Çingene müziği. İr ay olmadı uykusuz kalalı.
+
“ev
erken öldürür”
Son
zamanlarını yarı zamanlı evsiz olarak yaşayan ben için sınanmış bir geçersiz
saptama daha. Asıl evsizlik öldürüyor adamı. Bizzat deneyimdir.
Evsiz
çok gördüm ama evsiz Çingene hiç görmedim İstanbul’da. Ha, onlarınkine ev
denemez, ayrı konu. Bol alanları olsa bile, alçak damlı, küçücük odalı tuhaf
gecekondumsulardır ki bunlar değişik semtlerde hep aynıydı, en son Tophane’de
de aynı.
Ancak,
evsizlik beni öldürse de, konuyla ilgi asıl tez:
Asla ev yok.
Ursula
K. Le Guin’in ‘Daima Eve Dönüş’üne antitez, fiilen ve fikren, pratikle ve
teoriyle. 57,5 yıldır.
Yani:
Evsizlik
öldürse de, asla ev yok, çünkü mülkü yok. Çingeneler’in mülksüz olduğu da feci
kuyruklu bir yalandır.
+
Hiç te
kitap ve filmlerdeki gibi şen şakrak yaşamayan insanlar, öyle keman, ince saz,
ateş etrafında dans yazanlar, 19. yüzyıl avrupası'ndan mı yazıyorlar
anlamıyorum? tabi bir de bunların türkiye'de kimi zaman dokunulmazken; kimi
zaman itilip kakılmaları.”
Dokunulmazlıkları,
AKP’nin onları Müslüman cemaatine katma çabalarından dolayı.
Bir de,
ben de yeni öğrendim, AB birilerine fon vermiş, Türkiye’de bunların tarihini
yazıp nemalananlar var. Çingene akademisyene Çingeneler’le ilgili yanlış
bilgilerini düzelttiremedim bilader.
Özgün
biçimiyle standart dilleri yok, çünkü o kadar dar bir coğrafyadan çıkmamışlar.
Adları
tüm Dünya’da Roman falan değil, bakınız Wikipedia.
Epeyi
melez dilleri var ve bunu diğer azınlık halklar da öyle yapmışlar: İspanya
Museviler’inin Ladino, Doğu Avrupa Musevileri’nin Yidce kullanmaları gibi.
Çingene
ulusu diye bir ulus yok. Çingene ırkı da yok. Mavi gözlü Çingene’nin
Pakistan’da ne işi var?
+
“mide
bulantısı falan yazacak kadar süper hisseden dingiller ne ayak, onu anlamadım?
büyük şehirlerdeki eskinin güzel, şimdinin torbacı ortamlarına dönmüş, şehirli-kasabalı
karışımı, yozlaşmış insanlarla dolu roman mahallelerine elbette gitmeye götünüz
yemez.”
Bu da,
gerçeklere intikal etmiş ve bunu dümdüz dilegetirmiş biri. Örnek olsun diye
kondu.
+
Görüldüğü
gibi, klişeler silsilesi. Geçersiz klişeler silsilesi. Bakmayan ve görmeyen
gözler silsilesi. Varlık bilgisi yerine, imaj silsilesi.
Yine de
birileri intikalli ama.
(25 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder