11 Eylül
2001’den beridir ABD, Suudi Arabistan’a niyet bozmuştu. Usame bin Laden
oralıydı çünkü.
Arabistan’ın
dışarıdan parçalanması zordu ama kendi kendilerini parçalamaları için bir neden
de yoktu. O yolu seçtiler, iç darbe yaptılar. Hanedanın bir bölümü diğer bir
bölümünü içeri attı.
Bu,
yolsuzluk paralarını geri almak için yapıldı görünüyor ama o paraların geri
gelmesi zordan da öte. 800 milyar dolar para sahipsiz kaldı. Arabistan, Dünya
zenginlerinin 40’ta 1’i desek, bir zamanlarki 35 trilyon dolarlık beyaz kara
para hesabı doğrulanmış olur.
Para
odağının bir yerine çok olması, kolay yönetilebilir ama kolay da dağılabilir
olması demek. ABD, bunu daha önce Kuveyt, BAE ve Katar küçük parçaları için
yaptı.
Çıkan en
önemli sonuç şu:
Kapitalistler
kendi oyunlarını kurallarına uymadılar. Üstelik, öyle olduğunu önesürdükleri
kurallar öyle çıkmadı.
Bir:
Sürdürülebilir borçlanma yok.
İki: Çok
büyük sermaye odaklanmalarından hiç hesaplanmamış oranda para buharlaşmaları ve
sıfırlanmaları oldu. On trilyonlarca dolar ekonomi dışına aktı, reel ekonomi
sıfırlandı. Üstelik, bu da robotlaşma ile çakıştı ve emek kavramının
sıfırlanması demek oldu, aynı zamanda sermaye kavramının da ama: Emek olmadan,
sermaye olamıyor çünkü, hala.
Üç: Bir
hegemon, kendi kendine yokkutuplu bir Dünya yaratabilir (imiş). Dünya Sistemi
bunu öngörememişti, onlar tekkutupluluğun uzun süre süreceğini savlamışlardı.
Dört:
Eski ve Yeni orta Çağ benzetisinden yol çıkarak, ara-geçiş dönemlerini kendi
kendilerini uzatarak, yüzyıllarca sürebileceği ortaya çıktı. Bu
Avrupa-Hristiyanlık için 1.100 yıl oldu, Arap-İslam için şimdilik geçmiş 400
gelecek epeyi yüz yıl daha demek, yani toplumda onlar da bin yılı geçecek gibi.
Ancak bu da, 2250 2. Sanayileşme rönensansını epeyi ötelere iteleyebilir
pekala.
Çıkış:
Tarih,
yaşarken de yazılır, eğer elinde Dünya Sistemi gibi bir atlas varsa, epistemik
oryentasyonun iyiyse, eksodus arıyorsan ve/ya yaratıyorsan.
Arabistan,
neredeyse tek hamlede kendi tarihlerini şah-mat eyledi. Arap Baharı dışsaldı,
darbe ise içsel çünkü.
(11 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder