Devrimi
yapmanın mümkün olduğunu ama devrimi
kendilerinin yapmasının mümkün olmadığını anlamıyorlar.
Bu
insanlar, bırak sıfırdan devrim yapmayı becermeyi, tersine yapılmış devrimi yok
ederler. O kadar sakarlar, o kadar beceriksizler, o kadar aymazlar.
Ancak,
devrim yapılmışsa, bunlar mal müdürü, çark, vida gibi şeyler olabilirler ama.
Şöyle
anlatalım:
Bu
adamlar, gittiler, Filistin’de eğitim gördüler. Her tür silah, teçhizat
edindiler. Toplamda yapabildikleri ne?
En
yüksek hangi düzeydeki kime suikast yapabildiler (1980 öncesinde)?
Ortalığı
sarsabilmek için, cumhurbaşkanı, Tüsiad başkanı gibi hedefler gerekirdi. Ya da tam
tersine, Abdi İpekçi’yi koruyabilmeleri veya kurtarabilmeleri gerekirdi.
Soydukları
bankalardan alınan paralar ne oldu? Kim hangi hesabı verdi?
Solun
zerrece istihbaratı yokken, devlet, adamların kılının tüyünü bile biliyordu.
İçlerinden
tek bir kuramcı bile çıkaramadılar. 50 yıldır ortada dolananları var. Tüm
söyledikleri incir çekirdeğine eziyet.
18
yaşında ne ezberlediyse, 68 yaşında hala aynı şeyleri sayıyor adam.
TKP’nin
sarı defterleri güzel özetler ve derlemeler oldu ama onların (merkezin) arzusuyla
değil, onların onayına ve arzusuna karşıt olarak.
Zaman
aşımı 30 yıl olduğu için, 1988 öncesi tüm belgeleri yayınlasınlar artık.
Ölürken bari dürüst olabilsinler.
Özeleştirisizlik
ve gayrıdürüstlük de, şavalaklığın hasıdır, çünkü zaten herşey ortada, sen
söylesen de, söylemesen de.
(7 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder