Durup
durup öyle laflar ediyorlar ki bir kez daha, bir kez daha yazmak durumunda
kalıyoruz.
Temelkuran
bu kez şöyle bir yumurta eylemiş:
“Geçen
gün, sizinle röportaj yapacağımı 2000’li yılların başında üniversitede
“solculuk” yapan bir arkadaşıma söylediğimde, “biz onun Ulrike Meinhof gibi
olacağını düşünürken, o roman yazmaya başladı” dedi. O dönemden bu döneme,
okuyucu Ece Temelkuran’dan ne bekledi/bekliyor sizce?
Umarım
arkadaşınız hala “solculuk” yapıyordur! Arkadaşınıza selam söyleyin, eğer RAF (RAF - Kızılordu Fraksiyonu / Meinhof’un
kurucusu olduğu örgüt) kadar varsanız, ben de kararlarımı gözden geçirebilirim.
(Gülüyor.)”
Fil
yavrusu, züccaciye dükkanında bir popo darbesiyle 10-20 küsur fincan birden
kırmış.
Meinhof,
önce kuramsal yazılar yazmış, sonra terörist olmuş, Temelkuran, bugüne dek tek
bir kuramsal metin yazmış mı? (+02)
Sonra
RAF devlet kurmaya kalkmadı, PKK ve IŞİD kalktı. (+05) IŞİD devlet kurdu ve o
devleti 2017 sonu itibarıyla yıktılar. (+06) Yani Temelkuran, bu durumda
kaybeden ata oynadığı için, Kürt referandumundan sonra oyundan tüymüş ve bunu
da açıkça itiraf etmiş oluyor. (+08)
PKK,
RAF’ı birkaç geçti başarı ve sonuç alma olasılığı olarak (+10) ama her kezinde
bunu kendi elleriyle yıktı. (+12) Olmadı, Barzani o fırsatı yakaladı, hepten
yıktı geçti. (+15)
Şimdi
asıl yaşam ve ihanete:
Temelkuran
baktı can elden gidiyor, tüydü.
‘Dağdakiler’de
anlatılan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi kız, PKK’ye katıldı, onu ceylan
niyetine cepheye sürdüler ve o da öldü büyük olasılık.
Aslı
Erdoğan, Boğaziçi mezunu. Kürtler’in çıkardığı gazetede çalışırken, içeriye
girdi. İntihara kadar vardı. İçeri alınmadan bir gün önceki yazısı, onu içeri
aldıranların Kürtler olabileceğini düşündürttü. Şu sıralar, ünlü olmanın
hazzıyla intihardan uzaklaştı. Yeniden yalnızca kalınca, yarası soğur ve acır.
Gerçeğin
panoraması bu yani:
Burjuva
hanımlarımız macera arıyor, eskiden Kanada’ya veya Japonya’ya gidip yazar
olurlardı, şimdi Güneydoğu’ya gidip oluyorlar, ucuza geliyor babalarına.
Bakıyorlar,
pabuç pahalı, bu duvara Kürt halısı asmaya benzemiyor, topuklaa.
Kaçmak
ayıp değil, delikanlı kız ayağına yatmak komiklik yalnızca.
“Birçok
kanaat belirtip, sonra da epey geniş bir soru soruyorsunuz. Sanırım öfkeden söz
etmek en iyisi, kibirle ilgili söyleyecek bir sözüm yok zira. Banalliğin
çağında, insani mesafenin kibir sanılması üzerine çok da söyleyecek söz var
halbuki. Fakat öfke deyince, sorasım geliyor: Kim değil ki! Üstelik, sadece
Türkiye’den de söz etmiyorum. Bütün dünyada eleştirel düşünme yeteneğine sahip
olan herkes, haklı olarak öfkeli. Bu elbette “enginlere sığmam taşarım”
cinsinden bir öfke değil, daha derin bir öfke. Bendeki öfke, eşitsizliğe ve
haksızlığa karşı, ayrılmaz bir parçam olan öfke. O olmasa ben olmazdım. İyi ki
öfkem var ve iyi ki yaş aldıkça haddeden geçip rafine oluyor ve hiç
kaybolmuyor.”
Bak,
burada ayakları suya ermiş ve aklı başında sözle etmiş.
Ancak:
Bendeki
öfke, Temelkuran gibi ortaya çıkanların zeka ve bilgi eksikliğine karşı öfke.
Temelkuran pozisyonunda olan biri, PKK’ye katıldığında tek başına ona ülke
kurdurtabilmeli. Oysa, onlara ayakbağı oldu yalnızca. Çünkü kuramsal bilgisi
yok. His yaz, his yaz, nereye kadar? Dilenci sesinin insanları
duyarsızlaştırması gibi durumlar çıkıyor ortaya sonunda. Kürt taraftarı liberal
yazarların, Kerkük düştükten sonraki metinlerinde, vardıkları ses tonu acınası
artık. Özeleştirileri yok.
Temelkuran’da
da yok. Tamam, sen bu feçesi yedin. Yedin de, neden yedin be hatun?
Devamında,
Perihan Mağden’in çoktan düştüğü, Erdoğan’ın yakında düşeceği unutulma
çukuruna, Temelkuran da düşmek üzere. Gazeteci günlük ünlüdür, günlük demodedir
çünkü.
“1950 ile
1970’lerin sonlarına kadarki sol külliyatın boyutları, bugün hepimizi
tembelliğimizden utandırmalı. Ama ondan sonrası problemli. Sanırım, ondan
sonrasının sizin söylediğiniz bakımdan kuraklığı, ilk sorunuzla ilgili: İnsanı
bırakmıyorlar ki yazsın düşünsün!”
Sözünü
ettiği sol literatürün tamamına yakını, kötü çevirili yabancı kaynaklar. Türk
romanının beşinci sınıf Fransız romanını taklidi gibi, Türk solu da beşinci
sınıf adamların çevirileriyle bilgilendi.
Diğerlerini
boşver. Özeleştiri yapacağı ilk alan bu olmalı. Çekil kenara, yaz kuramsal
metnini. Kimse seni ellemez.
Ömrünün
10 yılını boşu boşuna yedin. Aktın, hezeyanladın, coştun. Geriye hiçbirşey
kalmadı.
Artık
durdun. Durdun ve bittin Temelkuran. Menopoz da kapında.
Bunu da
böyle tamı tamına kendin eyledin.
(9 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder