Pazar, Kasım 26, 2017

Deniz Gezmiş’in İdam Hükmü Satıldı

Bu nesne, 18 Kasım 2017 Cumartesi günüki bir müzayedede, 40 küsur bin liraya (10 bin küsur dolara) satıldı.
Alan kişi, onu yırtıp atacağını, çünkü böyle bir şeyin mahrem olduğunu, onu satmanın saygısızlık olduğunu belirtmiş.
Vee, onlarca yanlış birden yapmış:
O, bir belgedir.
İdam hükümlü olanlar dahil, yüzlerce kişinin siyasal mahkumiyetini içeren kitapları aldım ve sattım. Okudum da.
Beni en çok şaşırtan ve güldüreni, PKK İddianamesi oldu. Devlet, öyle bir istihbarat ağı kurmuş ki adamlar hapşırsa, kayda geçmiş ki bunun 30 yıl sonra da böyle olduğunu mazlum olarak yaşayanlardan dinledim.
Gezmiş’in idam hükmü, onun silahlı mücadelesi, Filistin eğitimini de kapsayan bir suçlama. Yani, doğruları da içeren bir belge.
Bize onyıllarca onun eline silah almadığı martavalı yutturuldu. Sonra, Devrimcinin Filistin Günlüğü ortaya çıktı. Gezmiş’in ipliği pazara çıktı.
Bize, o 3 kişinin, Menderes ve diğer 2 kişi ileki 3 kişinin rövanşı olduğu söylendi aynı zamanda. İbreti alem diye seçildikleri kesin ama idam sehpasına da, camiden alınıp götürülmedikleri kesin.
Adam, işte bunun belgesini yok edecekmiş.
Afferin ona.
50 yıllık martavalları sürdürmek ve yutturmak istiyor yani.
İşadamıymış kendisi. Liboşmuş yani.
Gelelim işin mesleki yanına:
Belgenin mahremi olmaz. Yazardan yazara yazılmış mektubun da mahremi olmaz. Eğer, belge nedeniyle kişilik haklarının zararını görürsen, açarsın davayı, kazanırsın.
Belgenin o kadar etmediğine eminiz. Atatürk imzası bile o kadar etmeyebiliyor yani. Burada bir mesleki ahlak kayması olduğu kanısındayız.
O belge, en az 3-5 nüsha olmak durumunda. Hakim, savcı, avukat, davalılar, onlara sahip oluyor çünkü. Devlet arşivine de giriyor 1 nüsha.
Yani o belge yok edilince, yok olmuş olmayacak.
Ki zaten o belge, çok onyıl önce o dönemin kitaplarına da girmişti görsel olarak.
İşte o sayın koleksiyoner, bir hamlede kaç sırça biblo devirdi ve kırdı züccaciye dükkanında, onu bilmiş olsun istedik.
Para herşeyi satın alamıyor ve o parayı ödemek, görmemişlik oluyor, bunları da belirtmiş olalım.

(20 Kasım 2017)

Hiç yorum yok: