Çarşamba, Kasım 01, 2017

Eleştirmenliğim: Realist Anarşist

Eleştirmenliğimin realist anarşist ve/ya anarşist realist olduğuna karar verdim.
Naturalizm, realizm, sürrealizm, bilimkurgu gerçekçiliği sıfatlandırma dizimde, kendimin konumu ve sıfatı bu oluyor: Taa 1984’ten beridir böyle.
Nedir bu ikisi?
Yukarıdaki dizi; ister burjuva gerçekçiliği densin, ister sosyalist realist gerçekçiliği, her biçimde Brecht-Adorno-Lukas-Benjamin toplamında seyrediyor. Bunlar da, (bence epeyi alanda öyle olmasalar da) kendilerini bir biçimde marksist olarak tanımlamışlar. Bu durumda, kendini anti-marksist biri olarak tanımlayan biri olarak, onlarla aynı dizi içinde yer alamam. Kendi bireysel geleneğim ise, anarşizm.
Bir de, demokrat anarşist çizgim var. Bir de demokrat ateist çizgim var. Bir de, safkan realizm çizgim var.
Bu durumda, realizm konsensusunun ve ana akım tanımının dışına çıkıyorum epistemik olarak.
Özellikle, Cumhuriyet dönemi yazarlarını irdelediğim, çirkinlemeler ve negasyonlamalar dizimin 2 kitabında da, tümüyle anarşist bir çizgideyim.
Ayrıca, bu dörtlüyü burjuva anlayışında bularak da, herhalde anarşist çizgide kalıyorumdur.
Asıl biçim-içerik praksisimde anarşistim:
En başından beridir, erkin anlatı arayışım, bana dili parçalattı, formları parçalattı, anlatıyı parçalattı.
Paradigmatik, dogmatik olmadım, kaçındım gibi bundan.

Bu anarşist eleştirmenlik çizgimin açılımları için başlangıç bir metindi. Devamı gelir mi bilmem.

Hiç yorum yok: