Cuma, Şubat 23, 2018

Amberin Zaman: Instagram İmajı 24.02.18


Bu konu, son 5 yılda ilgimi çekmeye başladı:
İlkin, tam da yaşıtım Perihan Mağden üzerinden izlediğim, alaturka eğitimli hanımların, önce gençliklerini yitirişi, sonra ortayaşa girişini ama oradan doğrudan yaşlılığa geçişini. Aşırı bir gerontokratlaşma, menzile erme, egosal doyma ve şişme ifadesi, gestusu, mimiği, durgusu, maskı.
Malum, bizim alaturka hanımlar yuvarlacık olurlar, yağ dokuları boldur, kısa boyludurlar, vd. Zaman ise, yarı 3. Dünyalı yarı 4. Dünyalı melezi. Daha esmer ama kahverengi esmer, kara esmer değil. Bu da, Bengallilik üzerinden, ona Hintililik imajı katıyor. En azından Indra Gandi geliyor akla ama Benazir Butto değil, o maaşallah abartmalı bir biçimde sipsivri burunlu ve yüzlü idi.
Bunun en kesin örneğini, Ece Temelkuran’ın olgunlaşmasında gördüm: Bir şarap olgunlaşması değil, koruğun üzüm olgunlaşması. Ama o tatlılık, o ekşilikten daha ekşi, daha ç burucu ve burkucu.
Bizde, tuhaf bir dış politika köşe yazarı gazeteci hanım geleneği var. Biz bunların özellikle zararsız oldukları için seçildiklerini düşünüp yazanlardanız ve bunu seksizm sayanın çok olduğunu da biliyoruz.
Zaman da, alaturka bir hanım ve bir dış politika köşe yazarı.
Ve olgunlaşmaya başladı. Son 3-5 aydır diyeyim.
Bugün itibarıyla kahküllü bir yüz imajını ve Barzani’lerden biriyle fotoğrafını yayınladı Instagram’da.
Bu, hem kariyer yaparım, hem dişil kalırım, savı. İstenmese de öyle. Ki zaten bunu savlayanlar da, negasyonlayanlar da  hanım akademisyenler.
Not: Biri olur, biri olmaz, demiyoruz; böyle olmaz, diyoruz.
Kendimi erkek, anarşist, ateist ve tarafsız bir köşe yazarı olarak, Barzani’lerden herhangi biriyle röportaja giren olarak tahayyül ediyorum ama oradan sağ çıkan olarak pek tahayyül edemiyorum. Olayın sonu, Michael Caine’in oynadığı, ‘Dear Dictator’ veya ‘Death of Stalin’ komedilerindeki gibi olur kanımca. Alın şunun kellesini.
Oysa Zaman, el dokunulmadan giriyor çıkıyor oralara. Çünkü kendisi risksiz bulunuyor ve bu risksizliği veren o doğulu / alaturka dişil imaj.
Bizce, bu alan razı satan razı ama alan da bilir satan da bilir durumu, bir alışveriş.
Bir oyun.
Bir yanlışlar komedyası.
Epistemik, informatik, kognisyon, haber, röportaj; bunların hiçbiri imaj değildir, içeriktir, ontostur. Beyin ister, göğüs, kalça, dudak imajı değil. Ve beyin görünmez, diğer organlar görünür.
Bilgi de görünmez gibidir ama görebilenlere görünürdür.
Sorun, Zaman’ın bu dişil imajla o bilgi ontosunu silmesi.
Ki o konumda kalmasına o nedenle izin veriliyor.
Bildiğimiz işbirlikçi gibi oluyor kendisi yani.
İlla çirkin olunacak diye bir şey yok ama bu imaj sunumu, insanı kendiliğinden bilgi kaynağının güvenilmez olduğu düşüncesine taşıyor.
Dolayısıyla Zaman, ya varlığı seçmeli, ya da imajı.
Tabii, bu yaşta artık seçebilirliği kaldıysa.
Dipnot:
Haklarında benzer yorumlarda bulunduğum, epeyi diğer alaturka entellektüel hanım, kimi küfrederek, kimi sessizce, beni takipten kovdu. Bakalım bu, ne olacak?
(24 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: