20 yıl
kadar önce, klibin (müzik videosunun), reklamın, (baş, orta ve son) jeneriğin,
fragmanın, trüğün, demonun kısa-film’leştiğini yazmıştık. O zamanlar çapraz medya
henüz tanımlı değildi.
Demo
ise; CGI üzerinden dijital film oldu. Şu anki adı, video / bilgisayar oyunu
sinemasal fragmanı. CGI denilen şey ise, eskiden bizim trük dediğimiz, en ilkel
durumuyla, Melies kısa filmleri.
2009
gibi ise, bilgisayar oyunu sinema fragmanı, Machinima üzerinden tümüyle
sinema’laştırıldı. Ancak, aradan 9 yıl geçmesine karşın, hiçbir bilgisayar
oyunu, kendi fragmanları düzeyinde yüksek çözünürlüğe ve gerçekçi etkiye sahip
değil hala: Sanırım bu teknikle değil, maliyetle ilgili ama daha da tuhaf bir
şey var: Oyun fragmanları oyun konseptinin epeyi dışına çıkar – çıkmış oldu.
Dolayısıyla fragmanlar, bağımsız / epik (hem kahramanlık, hem episodik
anlamıyla) birer kısa film oldu çıktı.
2017’de
oyun tasarımcısı Kojima, bunu bir adım daha ileri taşıdı. Benim Anti-Machinima
dediğim bir biçimde, sinema filmini bilgisayar-oyunu-efekti’ledi. ‘Death
Stranding’in yönetmeni sinema yönetmeni (ve aynı zamanda fragmanda oyuncu),
oyuncuları sinema oyuncuları.
Arada,
bağımsız klibi olan müzik parçaları da, dijital değiştirmeyle bilgisayar
oyununa montajlarak, bizim asıl çapraz medya dediğimiz örneklere yol açtı.
Iron’ın 2 parçası, 2 ayrı oyuna fragman müziği olarak montajlandı. Buna, hayran
yapımı / fan-made deniyor.
2018
itibarıyla, bir adım daha ileri gidildi.
Bu müzik
parçası, WWE Payback 2015’in resmi müziği imiş.
Vee,
inanılmaz ama NBA’in 2015 play-off maçlarının da klip müziği imiş:
Bir
bilgisayar oyunu (Assassin’s Creed) için kullanılmış bu müzik parçası, bir
filmin (Mission Impossible 8) fragmanının müziği de yapıldı. İlginç olan durum,
bu müziğin ritminin eskiden dizi olan filmin asıl müziğiyle aşırı çakışması.
Oyun:
Film:
Bitmedi,
daha var:
Yine bir
hayran yapımı olarak, ekstradan bir örnek daha çıkmış ortaya:
Böylelikle,
bir önceki ikileme örneklemesi, bu kez üçleme, dörtleme, ilah olarak
çoğaltılmış olmuş.
Bizce
işte bu, asıl poli-çapraz medyanın
miladı olmuş oluyor 2018 itibarıyla. Tıpkı, Anti-Machinima 2017 gibi. Bu
nedenle, 2020’nin neo-çapraz medya’nın
asıl miladı olacağını şimdiden öngörüyoruz.
Açıklama:
Bu. kolaj veya montaj değil, teknik açıdan bakılınca. Bu, bir yeniden örme (re-patterning, dolayısıyla
inter-patterning ve trans-patterning). Çünkü parçaların sökülmesi de olmuş
arada. Ki bu da, ustaların
başyapıtlarının yeniden yazımı veya yorumu anlamına da geliyor estetik-semantik açıdan.
Gelelim
şarkı sözlerine, güfteye:
İngilizce:
“Friction:
Imagine Dragons
Get down
with the victim
We both
know you need them
You’re
stuck in the middle
Of all
irrelevance
And your
heart is beating
'Cause
you know that you gotta
Get out
of the middle
And rise
to the top now
When
you’ve made it
Won’t ya
tell me what to do
'Cause
I’m playin' it all wrong
When you
made it, when you made it
Won’t ya
tell me what to do
'Cause
I’m playin' it all wrong
You
can’t fight the friction
So ease
it off
Can’t
take the pressure
So ease
it off
Don’t
tell me to be strong
Ease it
off
You
can’t fight the friction
So ease
it off
And get
into the system
We both
know you need one
The tip
of the needle
Is
taking over you
And your
heart is beating
'Cause
you know that you gotta
Get out
of the middle
And rise
to the top now
When
you’ve made it
Won’t
ya…”
+
Türkçe:
“Kurbanla
diz çöküyorum
İhtiyacın
olduğunu ikimiz de biliyoruz
Ortada
tıkılıp kalmışsın
Tüm
ilgisizliğinle
Ve
kalbin atıyor
Çünkü
yapman gerekeni biliyorsun
Ortadan
çık
Ve şimdi
en tepeye yüksel
Bunu
yaptığında
Ne
yaptığını söylemeyecek misin
Çünkü
ben hepsini yanlış oynuyorum
Bunu
yaptığında, bunu yaptığın zaman
Ne
yaptığını söylemeyecek misin
Çünkü
ben hepsini yanlış oynuyorum
Sürtünmeyle
kavga edemezsin
Öyleyse
bunu kolaylaştır
Baskı
yapamıyor musun
Öyleyse
bunu kolaylaştır
Bana
güçlü olmaktan bahsetme
Bunu
kolaylaştır
Sürtünmeyle
kavga edemezsin
Öyleyse
bunu kolaylaştır
Ve
sisteme gir
Birine
ihtiyacın olduğunu ikimiz de biliyoruz
İğnenin
ucu
Senin yerine
geçiyor
Ve
kalbin atıyor
Çünkü
yapman gerekeni biliyorsun
Ortadan
çık
Ve şimdi
en tepeye yüksel
Bunu
yaptığında
Ne
yaptığını söylemeyecek misin
Çünkü
ben hepsini yanlış oynuyorum
Bunu
yaptığında, bunu yaptığın zaman
Ne
yaptığını söylemeyecek misin
Çünkü
ben hepsini yanlış oynuyorum
Sürtünmeyle
kavga edemezsin
Öyleyse
bunu kolaylaştır
Baskı
yapamıyor musun
Öyleyse
bunu kolaylaştır
Bana
güçlü olmaktan bahsetme
Bunu
kolaylaştır
Sürtünmeyle
kavga edemezsin
Öyleyse
bunu kolaylaştır
Ohhh
gitmesine neden izin vermiyorsun
Karda
bir kuş gibi
Burada
evini inşa edeceğin yer yok
Sürtünmeyle
kavga edemezsin
Öyleyse
bunu kolaylaştır
Baskı
yapamıyor musun
Öyleyse
bunu kolaylaştır
Bana
güçlü olmaktan bahsetme
Bunu
kolaylaştır
Sürtünmeyle
kavga edemezsin
Öyleyse
bunu kolaylaştır (x 2)”
+
Anladığımız
ise şu:
Çakıyorsun
eroini, ortalama olmaktan çıkıyorsun, uçuyorsun, sistemle sürtünmen / sürtüşmen
bitiyor ve en tepeye gidiyorsun, ölüme yani.
NBA
finali veya bilgisayar oyunu da, bu türden hayal alemine kaçışları besliyor
tabii ki.
Enforfinler
insanı öldürmüyor ama bazı trankilizanlar öldürüyor. (Ancak, benim gibi bazı
aşırı uç örnek bireylerde, yazılımsal / zihinsel sistemin kendisini kapatan (br
bakıma yazılımsal olarak intihar ettiren) endorfinlerin de olduğu kanısına
vardım, öz-deneyimlerimle.)
+
Son
zamanlarda çokça karşıma çıkıyor:
Bir
şarkının sözlerinin dili ve türü, o sözleri çok-çok etkiliyor. Ayrıca, Anna
Bell Lee şiirinin Türkçe çevirisinin İngilizce’sini aşabilmesi gibi durumlar da
oluyor.
Ki,
bizce bu da bir çapraz medya: Sözdilileri arası / çevirisel (inter language /
translative) çapraz medya. Ki işte o nedenle, Çinliler, Tao Te King’in tüm
Dünya dillerindeki çevirilerini gerisin geriye yeniden Çince’ye çevirmişler
(kaynak Susan Sontag) ve onları da ayrı birer kitap saymışlar.
Artı:
Bir kitabın yalnızca çevirisinin olmasıyla, çevirisinin ve özgün metnin
birarada olması da çapraz medyadır, hem inter-, hem trans- olarak.
Ki bizce
çapraz, hem inter- demektir, hem de trans- (tüm öneklerdeki kullanımı olarak
değil, yalnızca buradaki kullanımıyla olarak).
(17 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder