Cumartesi, Şubat 24, 2018

Batan Geminin Budalaları


Düzeltmeler ve düzenlemeler:
Projenin başlığı uygun, üretimi için yer ve zamanın kültürolojik koşulları da uygun.
Ancak, ters giden bir şeyler oldu. Kuburkent İstanbul, ayda 100 tane üretilir iken, bu proje ayda 50 tane hız kazanamadı.
O nedenle, oturup tümdengelimsel bazı içerikler ve kadrajlamalar / formlamalar tasarlamamın gerekli olduğuna karar verdim. Yani, tümevarımsal olarak gelişine çekme işi burada yürümedi ama Kİ’da yürümüştü, hatta neredeyse umduğumun 10 katı hızda yürümüştü.
Gelelim batan geminin ve budalalığın simgesel-görsel örneklerine:
Renkli giydirilmiş ve gözlük takılmış köpek bunu simgelemeye çok uygundu. Çünkü bu, göreli yeni bir moda. Batı’da daha önce vardı ama bizde yeni moda oldu.
Afrin Savaşı’nın gündelik yaşama izdüşümü yok, henüz olmadı yani. Bunu ne çekebiliyorum, ne tahayyül edebiliyorum henüz.
Savaşla ilintili en keskin örnekse, ortalığa atılıp saçılan, tam ekmekler, çöp poşetleri dolusu hem de, bütün bütün ve hiç el sürülmeden hem de. Açlık koşullarında hem de. Ama bu çok dolaylı bir simge ki zaten barış koşullarında da aynısı yapılıyor.
Ek not: Bunun, Grosz Efekti olarak, kerhanedeki çıplak orospulardan daha anlatıcı ve daha dışavurumcu olduğu kanısındayız.
Anımsadığım kadarıyla 55 yıldır evde bayat ekmekleri hep ben yerim. Benim açımdan yeni bir olgu değil bu.
Farklı olan bayat ekmek sunumu; dilimlenmiş, her çeşit, hatta kızartılmış paçal torba: Bunu lokantalar çaycı Hasan’a veriyor, o da artanı bana veriyor.
Bir de, Furkan’ın verdikleri var. Onlar standart. Bildiğimiz, tam fırancala ekmek tipi.
Demek ki belki bunların karşılaştır-karşıtlaştır’ları olabilir.
(Bak, düşününce nasıl da buluyor insan.)
Aslına bakılırsa, bir de Levent Aslı Fırın’daki 1983 tarihli ekmek çeşitleri görseli gerekli. Daha liberalizmin başlangıcında, 20 çeşit ekmek. Ki o çeşitleri İstanbul’da hala görmüyorum: Sütlü, acı pul biberli ama neredeyse tam torba kadar ekmeğin içine sürülmüş.
Sıcak ve taze sütlü beyaz ekmeğin içinde tereyağı eritirdik: İşte, bunu görselleştirebilmek isterdim ama bu reklam bayağılığına girer.
Ancak, ekmeğin bu abartısı ve lüksselleştirilmesi, diğer birçok malda yok ve ekmek fakirliğin simgesidir hala.
Demek ki ‘lüks x elzem’ üzerinden bir ikilemleme ve kontrastlama uygun gidecek.
Ek not: Ekonomide hala neyin lüks, neyin gerekli olduğu tartışılır.
Düşünelim o zaman:
2018 Şubat itibarıyla insanlar, neyi çok abartıyor ve neyin cılkını çıkartıyor?
Günün fotoğraf içeriği / konusu sorusu bu bizce.
Ek:
En normal kadınlar bile, seksi sunumun cılkını çıkarır. Ancak, o minik jestler, fotoğrafla değil, sinemayla verilebilir ve o da epeyi zor olarak.
Fotoğraf ise, statik, pozsal, duruk sunumlara yönelik.
Saç boyama değil, o eskidi.
Tayt değil, o çok eskidi.
Frijid-0 tipli bedenden uzaklaşma var ama bu nasıl anlatılır hiç bilmiyorum.
Mart ayı geldi, kadınlar seksi daha da abartacaklar. Belki 1-2 ipucu yakalar ve gözlerim.
En sonki muffinli sıkmabaş imajı güzeldi. Onun gibi bir şey yani.
Kuyumcu vitrini seyreden eğitimli kadınlar konusu beni hep çeker ama bunu da hiç yakalayamadım. Ki zaten sopa yeme olasılığım da var, bunu çekeceğim diye.
Yeni bahar giysi modasını bilmiyorum. Belli değil bile olabilir hala. Çünkü son yıllarda yeni tarz uydurmakta zorlanıyor modacılar.
Yinelemeleri vermekse, fotoğraf olarak yine beni aşar, reklama girer.
Sonuçta, soru kipi iyi. Sormaya devam.
(23 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: