Pazartesi, Şubat 05, 2018

Devrim İnancı ve Allah İnancı

Kuramsal anarşist ustalarımızdan Kropotkin, ‘Bir Devrimcinin Notları’nda, devrime olan inanıcından (yoksa imanından mı?) söz eder ve bizi hayalkırıklığına uğratır.
Doğrudur, insanlar devrime, herhangi bir şey, hatta Allah’a inançlarını yitirebilirler. Ki zaten o nedenle İslam’da iman tazeleme diye bir kavram vardır.
Ancak, hiç olmazsa devrim gibi fizik bir kavrama, metafizik bir kavram olarak inanç veya iman yüklenmeyeydi.
Gelelim bilim olarak tarihe ve devrimler tarihine:
Son devrimlere bir bakalım:
1848, 1871, 1917, 1949. 101 yıl. 102 desen, 34’er yıl ara eder.
Demek ki kabaca bir siklus sözkonusu.
1990 dalgası bir karşı darbeydi.
1980 neo-liberal dalgası ve Afganistan İslam terör dalgası eşleniği bir şeydi.
O da 2014-2015 gibi durmuştu. Onun da menzili ve siklusu sözkonusu yani.
Artı şerh not: Artık yıllarla bu sikluslar öne ve arkaya kayabilir.
Yine de, artık 2029 global ekonomik krizi ve 2048 global devrim dalgası pekala öngörülebilir.
Neden böyle?
Neden devrimler karşı-devrimleri getiriyor.
Çünkü, hepsi de devlete yönelik; devlet kurmaya, devlet hegemonluğunu kurmaya yönelik
İlk makro teröristbaşı Hasan Sabbah bile devlet kurdu.
FKÖ de, IŞİD de devlet peşinde. Kürtler de 100 yıldır öyle.
Da bunlar devlet kursa ne olacak, kurmasa ne olacak?
Düşmanların / rakiplerinden farkları ne?
Bakınız biz, Kropotkin ve dolayısıyla kuramsal anarşizm dedik. Eylemsel anarşizmi, 19. Yüzyıl sonu terör dalgasını da değilledik, 21. Yüzyıl başı ezeli-ebedi ergenlerin ‘ölümden önce bir yaşam yoktur’ türü nihilist anarşizmlerini de çoktan değilledik.
Biz, uygulanabilir ve sürdürülebilir anarşizmler ve devrimler peşindeyiz ki bu da sürekli anarşizm ve sürekli devrim demek.
Sürekli devrim, Troçki kavramı ama gerçek süreklilik ile ilgisi yok, yalnızca Stalin tipi reel-yerel devrime karşı bir antitez ama o da zamansa olarak yerel.
Ve biz şu tezdeyiz zaten:
Tüm insanlar için, global veya evrensel devrim yoktur. İstenmez, istenemez. İstenirse, ütopya, anında distopya olur.
Oldu da.
Biz, kendi anarşizmimizi, kendi reel anarşizmimizi, kendi uygulanabilir anarşizmimizi, o kadar daralttık ki tek kişiye indik ve o yüzden oto-anarşistiz, ya da yalnızca kendimize anarşistiz. Tıpkı oto-ateist ve kendimize ateist olduğumuz gibi.
Biz, ustalarımızın yaptığı hatayı yapmayıp, baştan realist oluyoruz, dene-yanıl yapmıyoruz. Anarşizmi veya devrimi beceremeyecek, onu karşı-devrim, onu distopya kılacak insanlarla (ister kitleyle, ister entellektüellerle) ola çıkmıyoruz. Bu da belki hiçbirşey yapmayabilirliğimizi getirebiliyor. Getiri de.
Bizim gelecekbilimimizi de 0 müdahale ilkesinde zaten.
Tarihte bazan 0 müdahale, en büyük, yani artı sonsuz sonuç alabiliyor.
Kaos matematiği öyle diyor.
Biz kazara, tarihin önce çöküş, sonra büküm yaşadığı bir döneme denk geldik.
Tezlerimiz de bu dönem için sınırlı-sonlu geçerli zaten.
Ve tezlerimizi gerçek yaşamda işledi, işliyor.
O nedenle biz şimdilik ve 2001-2018 için % 101 haklıyız.

(5 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: