Chomsky,
11 Eylül’den herkesin kazançlı söylüyor.
Küllüm
mafiş bir saptama.
Tam
tersine, herkes kaybetti.
Brexit
ile AB kendini tasfiye etti.
10
Eylül’de tek hegemon olan ABD, tüm Dünya halklarının kendine düşman edip, 2018
itibarıyla hiçbir alanda 1 nou kalamadı.
Çin
kazandı, evet ama Chomsky’nin dediği gibi Sincan’ı ezerek değil, AB’nin ve
ABD’nin kendini tasfiyesi ile 1 nolu olarak.
SSCB ise
1990-2001’de Rusya olarak indi, sonra Putin ile çıktı. Şimdilerde, 1990
momentindedir kabaca diyebiliriz.
ABD’nin neden
kaybettiği de ayrı konu:
1980
tarihli moment ile yüksek teknolojili savaş ile hegemonluk tasarladı, 11
Eylül’deki silahsız savaşla hezimete uğradı. Çünkü tam Şibumi hesabı, artık
herşey silah.
Eğer
Araplar’ı gözden çıkardıysa, petrol krizinden 10 yıldan çok sonra, o askeri
stratejiyi yapıp onu uygulamaya koyup, sonuna geldiğinizde, Araplar’ın gözden
çıkarılacak bir önemi kalmamıştı, kendileri bırakmamıştı yani: Diyelim Suudiler,
2 trilyon doları sıfırladı.
Ancak,
krallıklar giderse, ABD de o bölgede kalamaz: Bu kadar kısa ve öz. Demokrasi
250 yılda belki gelir ve 250 yıllık global kaos ABD’yi de siler, 17 yılda sildi
bile çoktan zaten.
Chomsky’nin
görmediği ve söylemediği biçimde, 11 Eylül 4.-N. Dünya halklarına duvarda delik
yaratıp yol açtı. Onlar da, 1. Dünya ülkelerine göçüp göçüp, kendilerini
sömürttürüyorlar veya Vietnam gibi evde ayda 25 dolara çalışıyorlar ki aynı
hesap.
En
önemliyi vurgulayalım:
11 Eylül
nükleer saldırıyı sağlamış olmayacak. Çünkü kobalt 60, taa 1950’lerden beridir
tıbbi bir araç ve hemen her hastanede var. İlk kirli nükleer bombanın onunla
yapılacağını, terörist veya kontra-terörist herkes biliyor ve söylüyor zaten.
Zaten orada soru şu: Neden hala yapılmadı? Vurgu: Bu engellenebilir bir şey
değil. Birçok ülkede sivillerin eline nükleer malzeme kazayla geçti zaten.
Yani, ABD Irak’ı vurdu diye, nükleer silah riski artmış falan değil. Tam
tersine onu yapması gerekenler, ABD’nin kıçını yalamakla meşguller. Terörist
veya kontra-terörist olarak her 2’si de.
11 Eylül
2001 Homo Posterus’un varlığını kesinleştirdi ama o kavram Chomsky’nin
ajendasında yok.
2018
Asgardia da Chomsky’nin global politik gündemi dışında. Kafası böyle şeylere
basamıyor.
NASA’nın
tasfiyesini ve mekik hatalarını da anlamıyor, çünkü bunu dilegetirmemiş hiç.
ABD’nin
GDO dışında hiçbir 2. Sanayileşme öncü altkültüründe 1 noda olmadığını da pas
geçmiş (robot, uzaycılık, vd).
ABD’nin
askeri yenilmişliğini, ekonomik çöküşünü (Rickaard bakış açısıyla), iki partili
sistem açmazını da anlatmamış.
Tam
tersine abuk sabuk şeyler söylemiş:
Eğer 11
Eylül’ü ABD görevlileri yapsaydı, hepsinin kurşuna dizileceğini söylemiş. Be
adam, ABD’de idam cezası yok ki. Artı, Trump gibi birini bile asmaya (idamlık
suç işlese de) kimse cesaret edemez ki. Ederse de, devlet daha çok dibe batar
zaten.
11 Eylül
gelecekte, tıpkı Fransa Devrimi 1789 gibi, daha çook tartışılacak ve düşünce
birliğine varılamayacak. Çünkü, Labotie’nin daha 1500’de dediği gibi, gönüllü kulluk var. Kimse, eksodusu
veya kafesten çıkmayı hayal bile etmiyor, kafesin kapısı açık unutulursa,
herkes panikleyip, onu geri kapıyor.
Bizce
Chomsky, tam yolunu şaşırmış bir beyin
eskisi ve yeni bunak.
Diğer
bir deyişle:
Chomsky
kime kulluk edeceğini bilemiyor.
O kadar
berbat durumu yani.
(14 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder