Oof of.
Ve artı:
Vah ki
ne vah vah.
Bir
haber:
“Demirtaş
savunmasında, 2010 referandumunda ‘boykot’ kararlarının Abdullah Öcalan’ın el
yazısı ile gönderilen bir mesajla engellenmek istediğini, aynı şekilde
cumhurbaşkanı adaylığının da, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, ‘İmralı
üzerinden’ engellenmeye çalışıldığını söyledi.”
Ve aynı
adam:
Hep
‘sayın Öcalan’ dedi.
Erdoğan
seçilince de, onu ayakta alkışladı:
Mazeret
de şu:
“Bugünkü
köşesinde Demirtaş'ın Erdoğan'ı "usulen" alkışladığını belirten
Sarısözen, yazısında "Türk, Türk’e tükürür! Kürt, Türk’e tükürmez!"
başlığını kullandı.”
Pu ha
haa.
Tükürmez
de ne yapar?
Ağzına
mı sıçar, öldürür mü? IŞİD’den duble bomba düzeneği mi alır 2016 Dolmabahçe’deki
gibi?
Tamam,
kendi iç iktidar çekişmeleridir. Bizi ilgilendirmez.
Kaplan’ın
dediği Türk, bizim için Kürkçü idi. Sağ gösterip, solumsu vurdular, başkası
geldi.
Bu da
bizi ilgilendirmez.
Ama bizi
ilgilendiren şu:
Yeni
gelen de, dakka bir gol bir abuksamaya başladı. Bildiğimiz AKP usülü kıvırmalarla
arenaya indi.
Biz,
bunu Kürt niteliği saymıyoruz.
Aklıselimin
ve sağduyunun tutulması bile değil, batışı sayıyoruz.
Çünkü,
herkes öyle.
Çünkü,
Kürt’ü de öyle, Türk’ü de öyle.
Biz,
Demirtaş’ın insan olarak, politikacı olarak, yanlış seçim olduğunu, en başından
beridir söyleyenlerdeniz.
Kılavuzu
karga olanın da, burnu kuburdan çıkmıyor işte.
Dost acı
söyler, hem de çok acı söyler.
Biz,
1983 Ağustos’ta Gayrettepe’de ve Selimiye’de Kürtler’in yüzüne karşı, Türkiye’nin kızılderilileri
olacaklarını söyledik. Bunu kendilerinin
yarattığını da söyledik. Daha o zaman, bu savaş-çık-lar dizisi başlamamıştı bile. Ama eli kulağındaydı. Bize
niyetlerini söylemişlerdi ve çok aykırı politik görüşlere sahip olarak, n
sayıda TC vatandaşı olarak, mapusane
arkadaşı olarak, bunu onlara söyledik. Dosyalarımızda kayıtlıdır herhalde
bunlar. Çünkü koğuşta içimize ajan da sokmuşlardı.
Dediğimiz
gibi:
Bu
ülkede etnik kökeni ne olursa olsun, savaşa karşı aklıselimi ve sağduyuyu
korumak, ben dahil olarak, raporlu delilere
kaldı. Normaller, işini kuburunu ve kabirini çıkardılar.
Gerçekten
bu kadar olmamalıydı.
Ey Demirtaş,
senin yaptıklarından sonra, senin ümmi
halkın ne yapmaz ki…
Yazık.
Dipnot:
40 küsur yıllık arkadaşımı, önce Perinçek’çi olduğu, sonunda da 2014’te
Demirtaş’a oy verdiği için, defterden sildim, o da beni sildi. 4 yıldır da
diyaloğumuz yok.
Çünkü, o
zaman HDP’ye oy veren, ekstra % 4-6, yani 1,5-2,5 milyon kişinin tamamı böyle
abuk sabuk işler yaptı:
Yetmez
ama evet’çiler gibi.
Yeni
başkan da, yetmez ama evet’çi imiş.
Akılsız gitti,
bilgisiz / kronik öğrenmez geldi.
HDP’ye
hayırlı olsun.
Nah
geçerler, 2018 veya 2019’da barajı bu kafayla…
(14 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder