Pazartesi, Şubat 26, 2018

Bahadır Baruter’in TC Cumhurbaşkanları Çizimi



Erdoğan olmadığına göre, Ağustos 2014 öncesine ait bir çizim bu.
Evren hiç olmamış, oturanlardan soldan dördüncü.
En acımasızı ise Gül olmuş, daha çok Creepy dergisindeki Poe öyküsü çizimi gibi olmuş.
Gövde oranlarının tutmadığı kanısındayım, Gül epeyi uzundur çünkü.
Genel olarak ise:
Baruter, soyut-karikatür veya benim yaptığım grafikonlar tarzında baktığımda, sevdiğim çizimlere sahip. Öznel olarak görsel ağız tadıma yakındı onlar. Ama bu değil.
Sonuçta ticarileşti de. Resim sergisi açtı. Katalog yaptı, demek ki resim de sattı.
Grafik sanatlar, benim deyimimle / terimimle çizin, Dünya’da bile hakkı verilmeyen bir sanat lezzeti.
İllüstrasyon, poster, afiş, hep hep reklam için yapılagelen şeyler.
Graphis türü dergiler de, bu çizgiyi belki 50 yıl korudu ve taşıdı.
Oysa, bu türden disiplinlerarası veya çokdisiplinli çizimler önemli. Gönüllü yapılması, sanatçısal t/özü yansıtması önemli.
Hep Baruter’in dans koreografisi çizinlerinin nasıl bir şey olacağını hayal edegelirim. Duygudurumları veren soyut karikatürleri vardı, hatta adları da belli duygudurumlar idi onların. Bunları da dergilerde yayınlardı zamanında.
Ancak bunlar, onu alıp ötelere taşıyamadı hiç.
Woodward gibi bir çizgiromancının Oblivion için yaptığı çizgifilm gibi bir örnek hiç üretemedi hiç kimse, ne Baruter, ne de başkası (Amentü Gemisi’nin ilkel bile sayamıyoruz). Türk karikatüristler değişik sanatsal alanlarda başıboş gezmeyi sevseler de, o kadar özgür olamadıkları için, tasarımları hep kıt kalagelmiş.
Bahadır’ın bu cumhurbaşkanı panoraması da öyle. Bedri Koraman ve Mesut Yavuz gibi 40-50 yıllık bir politik portreleme geleneği varken ve bunların örnekleri Baruter’in zaman / mesai menzili içindeyken, sonucun bu olabilmesi, kopya bile çekememişsin, otur eksi bir, demeyi gerektiriyor.
Ancak biz, Baruter’in kastettiğimizi becerebileceği savındayız hala: Yapabilir ama yapmayı düşünemiyor.
Yalnızca, o tür örneklerin satmayacağını düşündüğü için dene-yanıl tarzı çizmenin peşine düşmemiştir.
Çünkü artık, her tür sanat ve popüler kültür ürün, maddi / manevi olarak satar / satmaz çizgisi içinde irdeleniyor.
Baruter de, nitelikli işin değil, satmanın peşinde gibi görünüyor.
(27 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: