Eğilmez,
tıpkı Abdurrahman Yıldırım gibi, eskiden böyle değildi. Sorunu doğrudan
yazardı. Şimdi evirip çeviriyor bir şey diyebilmek için. Ekonomi hakkında olumsuz
bir şey yazanın tepesine biniyorlar çünkü.
Son
verileri incelemiş ve karar verememiş:
“Bugünlerde
“son 10 günde piyasalarda yaşananlar kriz mi, düzeltme mi?” sorusu, en çok
sorulan soruların başında geliyor. Bu soruya doğru yanıt verebilmek için, yaşanan
dalgalanmaların bitip bitmediğine karar vermek gerekir. Henüz buna karar
verebilecek durumda değiliz.”
2007’den
beridir karar verememiş arkadaş.
Eğilmez,
krizleri zaten düzeltmelerin yarattığını bal gibi bilir. Düzeltme ne için
gerekir? Bir şeyler yamuk gidiyordur da ondan.
Yamuk
giden ne peki?
2007’den
beridir, ister 1 yıllık yerine 2 yıllık GSYİH bedeline çıkan devlet borçları,
ister yıllık gelirinin 2 katı borçlu bireyler deyin, sürdürülebilir borçlanma dedikleri yalan söylem artık geçersizleşti.
Sürdürülebilir
borçlanma diye bir şey olmadı hiç.
Borç,
göreli kısa vade içindir. Kaçınılmazsa veya daha karlıysa yeğlenebilir ama çok
kısa süre için ve geçici olarak.
Ancak,
risklidir. Risk de ortada: Batma riski.
Yani,
gemi battı.
Eğilmez
de bunu söyleyemiyor.
Söylemeye
cesaret edemiyor.
Yıllık 80 trilyon dolarlık Dünya’da, belki 800 trilyon dolarlık, hiçbir karşılığı
olmayan sanal ekonomik birikim var.
Dünya’nın tamamını satsan, 800 trilyon dolar etmez ama.
Bu,
neo-liberalizmin de, Dünya Sistemi’nin de fiilen iflası demek. Çünkü her 2’si
de, en azından 1750-2000 için geçerli olan ekonomik
determinizmi olumluyor. Ekonomik determinizm de, önce Krupp faşizmine vardı, yetmedi, buraya vardı.
Sonuç
da, belki 50 yıllığına çökecek olan
bir global ekonomi oluyor.
En kötü değil, kötünün başlangıcı bile daha başlamadı.
Görünen
işsiz oranı % 10 idi, belli alanlarda %
100 ama. Yani, o iş alanlarında yıllardır fiilen yeni istihdam yaratılmıyor
veya bunun için olanak hiç olmadı. Torpilin varsa var, yoksa üniversite
mezunuysan, işsizsin demektir.
Ve bu, nitelikli işgücüne en çok gereksinilen
bir zamanda oldu.
Bütün
Dünya’da da böyle.
Çünkü,
para sanal finansa kayınca, herkesin
kendi bankacılık işlemini kendisinin yapması gibi, işgücü toplamı da sıfıra
limitlendi bu alanda.
Sonuçta,
o batış tarihinin veya bu batış tarihinin anlamı yok, batışın kendisinin anlamı
var. O batış da kesinleşti. Eğilmez gibiler sayesinde kesinleşti.
O
nedenle:
Piyasalarda
yaşanan şey, ne kriz, ne de düzeltme, tam bir çöküş başlangıcı.
(12 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder