Salı, Şubat 27, 2018

Dene-Yanıl veya Deneme-Yanılma: That’s the Question


Ön-negasyon:
Beckett’vari bir, ‘gene denedim, gene yanıldım ama daha yanıldım’ teranesini tutmayanlardanız ve yutmayanlardanız. Çünkü bu terane ile yeni denemenin yitiriciliği baştan kabul ediliyor ve ettiriliyor.
Alaturkada / bizde ise:
Tezer Özlü; Almanca yazmayı, genç erkeği, delirmeyi denedi ve yanıldı. Kanserden erken öldü.
Ceteris paribus niyetine: Erkek kardeşi Demir Özlü, sürgünde depresyona girdi. Burada yanılan, güneş görmeyen Ortadoğu güneşi genleriydi.
Sevgi Yenen, 3 yazar kocayı denedi ve yanıldı. Kanserden erken öldü.
Ceteris paribus niyetine: Sevgi’nin küçük kızkardeşi Duygu, tek kocayı denedi veya denemedi yani ve yanıldı. Kanserden erken öldü.
Leyla Erbil, 3 yazar erkeği denemedi ve yanıldı. Uzun yaşadı.
Adalet Ağaoğlu 0 yazar erkeği denemedi ve yanıldı. Uzun yaşadı.
Son ikisi, tam ot gibi yaşadı birer kadın olarak. Son biri, hala sağ.
Tüm bunları, 1936 doğumlu ve üniversite terk Sevgi Yenen’i, ilkokul mezunu fiili ümmi annemle dene-yanıl için karşılaştırmak için yazdım.
Annem de, 18’inde kocayı seçti. Aynı yıl, 18’inde çocuk yaptı. 38’inde delirdi. Denemedi ve yanıldı yani.
24 eğitimli ve onun oğlu kendimi düşündüm:
Hep özgür aşk yaşadım. Hiç nikah kıymadım. 20 kadın bana koyarak geldi ve yine koşarak gitti. Bu yanılma mı idi, ona emin değilim.
Ama özgürlüğü becerdim, özgür aşkı da.
Özgürlüğün cılkını çıkarıp, kapıda bilet kestiren hanımlar da, er veya geç kuyruğu indirip, çoluk çocuk sahibi oldular. Bazıları, fizyolojik olarak treni kaçırdı yalnızca, geç kaldılar yani.
Yine de, 1960 kuşağından en yakından tanıdığım 100 kadından 2’si ve erkeklerden 6’sı çocuk yapmadı hiç. Bu, bizim kuşağımız için kesin bir rekor.
Demek ki bu konudaki dene-yanıl veya deneme-yanılma açmazı, bir biçimde bu yoldan aşılabiliyormuş ya da aşılması denenebiliyormuş.
Hala sağım.
Nokta.
(25 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: