Pazartesi, Şubat 05, 2018

İlhan Uzgel Negasyonu: ABD Suriye'de kalıcı mı?

Off of. Şu cahil uzmanlar beni öldürecek.
Uzgel demiş ki:
“Suriye’nin kuzeyinde Kürtler’in denetimindeki bir özerklik bölgesi, ABD’nin burada askeri olarak bulunabilmesi için kaçınılmaz bir gereklilik.”
Ne ilgisi var bilader?
Türkiye’nin beyanı ne?:
Kürtler’i oradan tehcir, Türkiye’deki Suriyeliler’i orada zorunlu iskan ve tampon bir bölge, e tabi artı TC askeri.
Bu planda ABD askeri de var. Hatta zorunlu dahil.
Ancak, nedense ABD bu planı beğenmiyor. Çünkü o zaman orada dominant teyze olamayacak.
Türkiye ne dedi?:
Bundan sonra, başka üniforma giymiş ABD askerlerini ve ABD üniforması giymiş Kürtler’i vuracağız.”
Bunu 100 yıldan geç olarak söyledi ama.
Ege’de 1922’de Yunan askerleri ABD üniformasıyla kaçırıldı. Bunu, bir ABD’li yazar olan Hemingway yazdı. Bu kitap Türkçe’de var.
Onların da vurulması gerekirdi yani.
Savaşta başkasının üniformasını giyen askeri, her 2 taraf da öldürür yani. Bu, doğrudan ihanet sayılır yani. Hainler de, mesnet / kötü örnek oluşturacakları için, her 2 tarafça da sevilmez, hatta nefret edilir yani.
Savaşın genel kuralları var yani.
Gelelim ABD’nin orada neden kalıcı olacağına veya olmasına gerekeceğine:
Rusya öyle yaptı da ondan… Akdeniz kıyısına kalıcı askeri üs kurdu bile çoktan.
Dolayısıyla, bu savaşın asıl nedeni açıkça çoktan ortaya çıktı: Köşe kapmaca…
Abim, hala Kürtler’le meşgul. Yahu, kim takar veya taktı ki Kürtler’i 100 küsur yıldır? Emperyalist hegemonlardan yani.
Kaç kere ihanete uğradılar?
Kaç kere birbirlerine ihanet ettiler?
Kardeş kardeşe, yeğen yeğene en sonki ihanetin üzerinden 2 ay geçmedi yahu…
Bu hala, vır vır da vır vır.
Devam:
“ABD böylece Suriye’de kalıcılaşıyor, Türkiye, Ürdün, Irak, İsrail, Lübnan ve askeri üsleri nedeniyle Rusya’ya komşu oluyor, askeri olarak çok stratejik bir konuma yerleşmiş oluyor.”
Şimdi güzel abim:
ABD-SSCB, 1945-1990 arasında Aleut Adaları, Berlin, Viyana, Küba olarak zaten 4 yerde komşuydu. Bu bir.
ABD’nin TC’de üsleri vardı ve var. Bu iki.
Ürdün ve Irak için de, den den.
İsrail’le zaten derin halvet içindeler zaten.
Ammaa ve de lakin:
Son gelişmeler ve daha önceki CIA-Mossad çatışmaları nedeniyle ABD-İsrail, artık yarı-düşman ve artı ABD-AB sie, 3 çeyrek düşman durumda birbirine.
Hah, eğer bir şeyler olacaksa, o gerilim hatlarında olacak.
Özellikle de Almanya-ABD gerilim hattı nedeniyle.
O da, Merkel’in dinlenmesi nedeniyle bombok durumda zaten.
Güzel abim, bu bir deve güreşi. İt dalaşı. Petrol savaşı olmaktan çıktı yani. Batan hegemonların sanat güneşi, hani Benjamin’in sevdiğinden.
Rusya, 1990’da bıraktığı Dünya arenasına tepeden inme geri döndü. Arkasında da Çin var: Hani, ABD’nin 1971 hamlesiyle birbirine düşman kılmaya çalıştığı ikili var ya, o.
Çin, Ortadoğu’ya değil ama Afrika’ya yerleşti çoktan (kendisi boş bırakılan delikleri doldurmayı pek sever, 2000’de Hazar denizi’nde Çin-TC komşuluğunun söylediydi, valla gerçek). Mısır, Sudan, Somali, Etiyopya, bu hesaba dahil ki bunların bir bölümü, BOP / GOP dahilinde kalan bölgeler olmakta.
ABD, bilmem kaç Afrika ülkesinin askerini eğitiyor tamam ama bu kendi aleyhine oluyor ve geri tepecek, tıpkı İslami teröristlerde olduğu gibi. Ve artı zaten Orta Afrika’da bir İslam-Hristiyan / cihad-haçlı seferi hattı (Boko Haram üzerinden) zaten mevcut ama orada Suriye’dekinden de daha aşağı düzeyde bir kabilecilik var, bir tür toplayıcı-avcı toplum kabileciliği: Anasının rahmine geri dönmüş insan barbarlığı gibi yani.
Abim, hala vır vır da vır vır.
“Birincisi, ABD’nin hegemonik bir düşüş içinde olduğu ve bunun yansımalarının önemli bir bölge olan Ortadoğu’da da görüldüğü. İkincisi ve bununla da bağlantılı sayılabilecek olanı, özellikle Trump döneminde belirginleşen karar verme mekanizmasındaki dağınıklık.”
Ecel gelmiş cihane, başağrısı bahane yani.
Yanılmış devlet yani.
2000-2200 arasındaki tarihsel çöküş-iniş dönemi yani.
Yokkutupluluk yani.
Öcalan’ı Moskova’ya sokan Putin ve Rusya da mafiş yani. Kendi uçağını düşürenle işbirliği yapana, kendi askeri saygı duymaz yani.
Bunlar, her zaman yaptıklarını yapıyorlar, ağaca bakmaktan ormanı göremiyorlar.
Hegemonlar battı, hegemoncuklar hızla, geçicice ve kalabalıkça resmi geçitteler, bir tür global beylik dönemi yani, hani Conan’da ‘kralım, o zamanlar Yeryüzü’ndeki krallıklar, gökyüzündeki yıldızlar kadar çoktu (ki bu 2-8 bin tane demek)’ dendiği gibi.
Kurmaca bile, tarihi kuramcıdan daha iyi anlıyor yani.
Yuh artık yani.
Biraz öğrenin yani.

(5 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: