Off of.
Şu cahil uzmanlar beni öldürecek.
Uzgel
demiş ki:
“Suriye’nin
kuzeyinde Kürtler’in denetimindeki bir özerklik bölgesi, ABD’nin burada askeri
olarak bulunabilmesi için kaçınılmaz bir gereklilik.”
Ne ilgisi
var bilader?
Türkiye’nin
beyanı ne?:
Kürtler’i
oradan tehcir, Türkiye’deki Suriyeliler’i orada zorunlu iskan ve tampon bir
bölge, e tabi artı TC askeri.
Bu
planda ABD askeri de var. Hatta zorunlu dahil.
Ancak,
nedense ABD bu planı beğenmiyor. Çünkü o zaman orada dominant teyze olamayacak.
Türkiye
ne dedi?:
Bundan
sonra, başka üniforma giymiş ABD askerlerini ve ABD üniforması giymiş Kürtler’i
vuracağız.”
Bunu 100
yıldan geç olarak söyledi ama.
Ege’de
1922’de Yunan askerleri ABD üniformasıyla kaçırıldı. Bunu, bir ABD’li yazar
olan Hemingway yazdı. Bu kitap Türkçe’de var.
Onların
da vurulması gerekirdi yani.
Savaşta
başkasının üniformasını giyen askeri, her 2 taraf da öldürür yani. Bu, doğrudan
ihanet sayılır yani. Hainler de, mesnet / kötü örnek oluşturacakları için, her
2 tarafça da sevilmez, hatta nefret edilir yani.
Savaşın
genel kuralları var yani.
Gelelim
ABD’nin orada neden kalıcı olacağına veya olmasına gerekeceğine:
Rusya
öyle yaptı da ondan… Akdeniz kıyısına kalıcı askeri üs kurdu bile çoktan.
Dolayısıyla,
bu savaşın asıl nedeni açıkça çoktan ortaya çıktı: Köşe kapmaca…
Abim,
hala Kürtler’le meşgul. Yahu, kim takar veya taktı ki Kürtler’i 100 küsur
yıldır? Emperyalist hegemonlardan yani.
Kaç kere
ihanete uğradılar?
Kaç kere
birbirlerine ihanet ettiler?
Kardeş
kardeşe, yeğen yeğene en sonki ihanetin üzerinden 2 ay geçmedi yahu…
Bu hala,
vır vır da vır vır.
Devam:
“ABD
böylece Suriye’de kalıcılaşıyor, Türkiye, Ürdün, Irak, İsrail, Lübnan ve askeri
üsleri nedeniyle Rusya’ya komşu oluyor, askeri olarak çok stratejik bir konuma
yerleşmiş oluyor.”
Şimdi
güzel abim:
ABD-SSCB,
1945-1990 arasında Aleut Adaları, Berlin, Viyana, Küba olarak zaten 4 yerde
komşuydu. Bu bir.
ABD’nin
TC’de üsleri vardı ve var. Bu iki.
Ürdün ve
Irak için de, den den.
İsrail’le
zaten derin halvet içindeler zaten.
Ammaa ve
de lakin:
Son
gelişmeler ve daha önceki CIA-Mossad çatışmaları nedeniyle ABD-İsrail, artık
yarı-düşman ve artı ABD-AB sie, 3 çeyrek düşman durumda birbirine.
Hah,
eğer bir şeyler olacaksa, o gerilim hatlarında olacak.
Özellikle
de Almanya-ABD gerilim hattı nedeniyle.
O da,
Merkel’in dinlenmesi nedeniyle bombok durumda zaten.
Güzel
abim, bu bir deve güreşi. İt dalaşı. Petrol savaşı olmaktan çıktı yani. Batan
hegemonların sanat güneşi, hani
Benjamin’in sevdiğinden.
Rusya,
1990’da bıraktığı Dünya arenasına tepeden inme geri döndü. Arkasında da Çin
var: Hani, ABD’nin 1971 hamlesiyle birbirine düşman kılmaya çalıştığı ikili var
ya, o.
Çin,
Ortadoğu’ya değil ama Afrika’ya yerleşti çoktan (kendisi boş bırakılan
delikleri doldurmayı pek sever, 2000’de Hazar denizi’nde Çin-TC komşuluğunun
söylediydi, valla gerçek). Mısır, Sudan, Somali, Etiyopya, bu hesaba dahil ki
bunların bir bölümü, BOP / GOP dahilinde kalan bölgeler olmakta.
ABD,
bilmem kaç Afrika ülkesinin askerini eğitiyor tamam ama bu kendi aleyhine
oluyor ve geri tepecek, tıpkı İslami teröristlerde olduğu gibi. Ve artı zaten Orta
Afrika’da bir İslam-Hristiyan / cihad-haçlı seferi hattı (Boko Haram üzerinden)
zaten mevcut ama orada Suriye’dekinden de daha aşağı düzeyde bir kabilecilik
var, bir tür toplayıcı-avcı toplum kabileciliği: Anasının rahmine geri dönmüş insan barbarlığı gibi yani.
Abim,
hala vır vır da vır vır.
“Birincisi,
ABD’nin hegemonik bir düşüş içinde olduğu ve bunun yansımalarının önemli bir
bölge olan Ortadoğu’da da görüldüğü. İkincisi ve bununla da bağlantılı
sayılabilecek olanı, özellikle Trump döneminde belirginleşen karar verme
mekanizmasındaki dağınıklık.”
Ecel
gelmiş cihane, başağrısı bahane yani.
Yanılmış
devlet yani.
2000-2200
arasındaki tarihsel çöküş-iniş dönemi yani.
Yokkutupluluk
yani.
Öcalan’ı
Moskova’ya sokan Putin ve Rusya da mafiş yani. Kendi uçağını düşürenle
işbirliği yapana, kendi askeri saygı duymaz yani.
Bunlar,
her zaman yaptıklarını yapıyorlar, ağaca bakmaktan ormanı göremiyorlar.
Hegemonlar
battı, hegemoncuklar hızla, geçicice ve kalabalıkça resmi geçitteler, bir tür global beylik dönemi yani, hani
Conan’da ‘kralım, o zamanlar Yeryüzü’ndeki krallıklar, gökyüzündeki yıldızlar
kadar çoktu (ki bu 2-8 bin tane demek)’ dendiği gibi.
Kurmaca
bile, tarihi kuramcıdan daha iyi anlıyor yani.
Yuh
artık yani.
Biraz
öğrenin yani.
(5 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder