Salı, Şubat 27, 2018

Oğuz Atay ve Sevgi Soysal Notları


30 küsur yıllık soru kipi:
Acaba, Atay ve Soysal bir çift olabilir miydi?
Yoksa Atay, yine Sevgi ileyken sevgisiz mi kalırdı?
Ve Soysal, onu da mı bırakırdı / terkederdi?
Hem güzel soru, hem de gerçek yaşamdaki bilgi kaydı yok, bunun notlanması gerekti. Diğer bir deyişle, Soysal’ın olmuş erkeklerini biliyoruz ama olabilirdi ve olmadı erkeklerini bilmiyoruz.
Devam:
Soysal’ın biyografisinin adı, ‘Tanısaydım, Aşık Olurdum’. Herhalde, ben de 1984’te tanısaydım, ona aşık olurdum ama en geç 2004’te öyle değildi.
Artı not:
1984’te onun kızı sandığım ve ona çok benzediği için bir gençkıza aşık oldum.
Devam:
Ancak, Atay ile arkadaş olamazdım. Bana aşırı hissi ve kasnak gelirdi. Taa en başından beridir hem de. Çünkü onu tam okumaya başladığımda, Tanpınar’ın kıtıpilliği üzerinden beyhudelik ve nafilelik konusunu çalışmış ve öğrenmiştim. Atay tam da öyle biri.
Üstelik, Atay da Soysal da, yani biyografileri (ama eserleri tam değil), beyhude ve nafile öyküler olarak kayda geçmiş.
Yine de, onların hakkını ezmemek gerek. 1930-1940 doğumlu idiler. Erken Cumhuriyet çocuğu idiler. Eh, Batan Cumhuriyet’in Malları idiler de.
Onların zamanının ruhunun mayası bu kadar tutabildi ancak. Daha çoğu mümkündü tabii ki ama ortalama-normal de buydu. O denli batırmadılar olayı yani. Olayı asıl batıranlar, Osmanlı artığı olanlar idi.
Burada bir not:
Soysal’ın adam yerine koyduğu Attila İlhan’ın ona 1980 darbesini haber vermesi ve o olaydan 20 yıl sonra o çizgiye gelmesi acaip.
Artı, yine Soysal’ın adam yerine koyup, eserini vasiyet ettiği Özdemir İnce’nin İlhan’dan beter düzen işbirlikçisi olması da acaip.
İzleklerini bilmiyorum. Ne zaman zıbıttılar bilemem.
Bildiğim, İlhan’ın ve İnce’nin hiç okuma gündemime girmediği ama Soysal ve Atay’ın hala okuma gündemimde olduğu. Sezar’ın hakkı Sezar’a, mahalle futbolunun hakkı miskete.
Atay ve Soysal, bugün hala okunuyor.
Kaç yıl daha böyle gider acaba?
(25 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: