TTB
yönetim kurulu üyelerinin görmediği, görse de söylemeyeceği diğer bir gerçek
budur.
Savaş,
halk sağlığı veya koruyucu hekimlik değil, salgınbilim sorunudur ayrıca.
Tüketici
çılgınlığı kültürel bir hastalık sayılırken, Nişantaşı ‘shrink’leri hastalarına
reçete / ilaç niyetine alışveriş öneriyorsa, bu da bir halk sağlığı sorunudur.
Erdoğan’a
karşı çıkanların, Erdoğan sayesinde 10 bin dolar maaş alabildiği diğer bir
gerçektir, çünkü devlet hastanelerini kötüleştirip, iyi doktorların özel şirket
hastanelerine yönelmesini sağlayan da odur, şu anda birçok tedavi yönetimini ve
ilacı devlete ödetmeyen de odur. Yani, insanları özel hastanelere sevketmiştir.
O sayede yıllık kişisel sağlık harcaması, bilmem kaç katı olmuştur.
Reçetesiz
ilaçların bilmem kaç katı fiyata çıkması ortamını da AKP yaratmıştır. O sayede
bugün doktorlar, ilaç şirketlerinin düzenlediği uluslararası kongrelerde,
kendileri ödeyip gitseler, 5 bin dolar ödeyecekleri bedava tatiller, pardon
bilimsel çalışmalar şeyttirmektedirler.
Ne
demişler?
İğneyi
önce kendine batır, çuvaldızı sonra başkasına batır.
(4 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder