Pazar, Şubat 11, 2018

İnternette Okunmak: Gazeteyle Karşılaştır-Karşıtlaştır

Türkçe gazeteleri ele alalım. Günde 2,75 milyon okunan bir gazete, en çok okunma sıralamasında ilk 10’da yer alır. Bu da, yılda 1 milyar okunma eder.
Bense, yılda 1 milyon okunuyorum. 500 metin ile.
Gazetelerin çok okunan sayfaları sıra gözetmeden; spor, magazin, üçüncü sayfa haberleri (sansasyonel suç haberleri), televizyon programları olabilir. Ön sayfa, tabii ki en çok bakılan yerdir.
Bir de, dizi foto-haberler var: Bunlar ortalama 15 karedir. 100 binden başlar, 50 bine düşer. Her biri 1’er milyon okunur diyelim. Bunlar da en çok okunanlar arasında ama daha çok bakılan olarak ve dizi-çoğul olarak.
Bir gazetenin bir ara ortalama 100 köşe yazarı vardı. Ben de en başından beridir o türde yazarım.
Bildiğim kadarıyla, hiçbir köşe yazarı, yılda 500 metin yayınlatmadı / yayınlatmıyor ve toplam 1 milyon okunmuyor. Sami Kohen gibi, neredeyse 60 yıldır yazan duayenler dahil.
Ancak, bir tek Hadise bloğunun (MB ve 2008) 500 bin okunduğunu bizzat gördüm.
Benimse en çok okunan metnim, 8 yılda 30 bin okundu.
MB’da benim kadar çok yazan 1 kişi daha var, o da şifalı bitkiler yazıyor.
İlk okunmada ise, ilk 10’da oldum hep.
Yani blog yazarları, hem genel, hem de köşe yazarı olarak, gazeteler ile, ben dahil baş ettik.
Bir gazete 1 günde en az 200-300 başlık-konu içerir. 275 başlık-konu ve 2,75 milyon, parça başına 100 eder. Ben, bu ortalamanın da üzerindeyim.
Benim avantajım, eski metinlerimin de okunması ama en çok 1 ay eskilikte olanlar sözkonusu. O 30 binlik metnim artık pek okunmuyor örneğin. (Baktım: Son 500 günde, en çok 200 kez okunmuş.)
Bu durumda toplamda, en büyük 10 gazeteyle baş edemem ama (ilk 35-40 gazete arasındaki) en küçük 10 gazeteyle baş edebilirim.
Tek başıma bir şirketim yani, KOBİ yani.
Zaten, 2018’i dahil edersek, 2005-2018 arasındaki 14 yılda, 9 milyon kez okunan başka biri daha çıkar mı, ondan emin değilim. Çünkü ben, başka sitelerde de yazdım ama MB’da beni geçen kişi, başka sitelerde yazmadı ve bu kada uzun süre yazmadı.
Sonuç, dönüp dolaşıp, Yaşar Kemal’in İnce Memed 1’inin 50 yılda (1946-1995) 1 milyon okunmasıyla, Ahmet Altan’ın İçimizdeki Bir Yer’inin 1 yılda (2003?) 1 milyon kez okunmasıyla karşılaştır-karşılaştır’a geliyor iş. Ben, birinci tarafta yer alıyorum.
Toplamda ise, 1984-2018 arasında matbu ve sanal alemde benzerim yok, alaturka olarak yani.Dünya’da ise düzeltme katsayıları hesaba katılırsa, aşağı yukarı aynı sonuç çıkar ortaya.
İnternet fenomeni değilim, klasik anlamıyla; internet fenomeniyim, modern anlamıyla…
3 yılda 2 milyondan, 30 yılda 20 milyon kez daha okunurum ve hala aynı oran kalır: Binde bir beni okumaya devam eder. Bu da, yıl başına hesabıyla, matbu ortalamanın aynısı olur = bin okur.
Acaba Oğuz Atay, böyle bir hesaba ne derdi?
Çok kızardı bence.
Kendisinin bugünlerde çok okunmasına kızacağını umduğum gibi…

(11 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: