İkisi
aynı şey gibi görünüyor, daha doğrusu aynı şey olması gerek gibi görünüyor ama
değil.
Ve ben
buna 32 yılda ayabildim.
Nüansa
yani.
Sonucun
kaotik distürbansına yani.
Tao,
eksik varlığı tanımlamaz, yalnızca mantıksal açıdan eksi varlıklı artı varlığın
bir bütün olduğunu varsayabilir veya önesürebilr.
İşte bu
noktada hata yapmış oldum:
Tao 1976
Mülksüzler ile Butoh / Ma 1976 momentini eşlenik saydım veya sandım.
Mülksüzler
ve Le Guin bana poliyalektiği 1990’da tasarlattı.
Ancak,
1986’da Doğusal / sentetik diyalektik tanımlıydı benim için ve Lao Tzu / taoizm
üzerinden ama fikir var ve ifade yok idi.
Şimdi
farklara bakalım:
Eksi
varlık bir süreç ve bu, tao’nun sürecinden daha aşkın bir şey ve bir yol. Evet,
ma, tao’dan daha tao bir şey.
Bir
trans-tao, bir post-tao, bir meta-tao.
Homo
Posterus 2001-2020 sürecine bakarsak, ma bunun için tao’dan daha taşıyıcı,
eksodus, iletici bir şey tao’dan.
Çünkü
aynı ma, Japonlar’ın 2000 gibi, artık mazlum değil, emperyalist olduğunu
dürüstçe Japon entellektüellerine de söyletebildi.
Ayrılma,
kendi kültürel kimliğinden de ayrılmayı içeriyor yani.
Bu
açıdan, tao galiba tam ayrılıcı değil, daha çok yola bağlanıcı gibi.
Evet,
tao yoldan ayrılmıyor, sorun da bu imiş.
Ma,
varlık ve hiçliği aşıp, eksi varlık olabilmişken, onu da terkediyor.
Bu
durumda tao n, ma N adım demek.
İşin
tuhafı, ben bunları tanımlamadan da, tao’yu değil, ma’yı ve butoh’yu kullanarak
eksodus yaptım / yapmışım.
Onun
için hep, epistemik oryentasyonumun
ve idsel kognisyonumun benim için
ana yönlendirici olduğunu belirtirim.
Kavramlar
beni taşıdı ama taşıyamayabilirlerdi.
Bu
durumda ma+1 ve ma+n tasarlama zamanı demektir.
Son 25
yıl için sonunda bir tao görebildim:
Benden
önce var olmayan ve eksi varlıktan söküp
aldığım bir eksodus olacak bu.
Yaşlılığın
ölüme giden, en korkak ve en cesur yolu.
O
nedenle düşmanını küçümsemeyeceksin, o nedenle düşmanından öğreneceksin.
Teşekkür
ve saygı düşman.
Gelecek
tao’suna ve ma’sına devam.
Şimdilik
yani.
(26 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder