Memet
Fuat, 1. Cumhuriyet tarihine daha çok eleştirmen olarak geçti. Başka alanlar
da, örneğin öyküde de örnekler verdi ama.
1960-1980
arasında birincil otoritelerden biriydi bu konuda, eleştiride yani.
Leyla
Erbil’in ‘2 Sosyalist Erkek Eleştirmen’ öyküsündeki 2 kişiden birinin o olup
olmadığını hep merak etmişimdir.
Fuat
tuhaf biriydi. Yıllarca Nazım’ın asıl oğlu imiş gibi davrandı. 1 kuşak, ben
dahil, en az 10 yıl onu öyle sandı, o öyle sandırdı çünkü. O zamanlar Kozecki’nin
adı ortalıkta yoktu.
Fuat’ın
otobiyografileri de tuhaf oldu.
İlki,
‘Unutulan Yıllar’ yaşamının ilk 30 yılını kapsar.
Sonuncusu,
2 ciltlik olan ‘Ölünceye Kadar’ son bin gününü anlatır.
32,5 yıl
eder hepi topu.
Arası
hala boştur.
77 yıla
yakın yaşamıştır ama.
O son bin
günde kocaman bir makinaya bağlı yaşar. Akciğerleri iflas etmiştir çünkü.
Annesinin ölümünden sonra, yaşama olan bağlılığı biter gibi. Makinayı kendi
kapatır veya kapattırır gibi.
Ancak, o
2 ciltte yazılanlar, hiç kimsenin dikkatini çekmedi gibi. Dergilerde onlar
hakkında metin görmedim.
Oysa,
öleceğini bilen, ölümünü bekleyen ve hatta ölmeyi isteyen birinin güncesidir o.
Batı’da bunun örnekleri vardır ama galiba onunki, bu konuda bizde tek örnek.
İlk
otobiyografi, eksik ve budanmış bilgilerle doludur.
İkinci
otobiyografi ise, artık saklanamayanın, ölecekliğin
getirdiği dürüstlüğün kaydıdır.
Bu
açıdan, birbirleriyle çelişirler. Böylelikle Fuat, diğer tüm iç ve öz
çelişkilerinin tuhaflığı gibi, onların yanına bir de bunu katmış olmuştur.
Örneğin,
bir öyküsü biseksüelite hakkındadır ve bendeniz fena halde onun otobiyografik
izler taşıdığından kuşkulanmaktayım.
Kendilerinin
en öncesinde Nurullah Ataç, öncesinde Cevdet Kudret ve Tahir Alangu, kendileri
ve dönemleri olarak Asım Bezirci, Fethi Naci ve Memet Fuat, alaturka eleştirmen
tarihçemiz, ‘Batan Cumhuriyet’in Malları’ dizisi için çok çok özel momentler ve
kadrajlar koydu ortaya.
Bu
konuya daha sonra geri dönülecek.
Nokta.
Es.
(12 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder