Perşembe, Şubat 01, 2018

Eşeğini Seven 1978’liler

Anımsadığım kadarıyla Aysel Ekşi, 1977-1978 ders yılında İstanbul Üniversitesi’nde bir anket yapmıştı.
Anketin sonucunda, üniversite öğrencisi erkeklerin üçte ikisinin ilk cinsel deneyimlerini eşekle yaşadığı ortaya çıkmıştı.
Ek bilgi 1: Yine aynı tarihlerde, Türkiye’nin üçte ikisi görücü usülüyle evleniyordu ve yine üçte ikisi, analarının veya babalarının kardeşlerinin çocuklarıyla evleniyordu.
Ben ilk bilgideki ankette şöyle müdahil oldum.
Sanırım 1978 baharı idi. Boğaziçi Üniversitesi’nde ÖFB’de (Öğrenci Faaliyetleri Binası’nda) bu anketin sonuçlarını ekşi’nin kendisi açıkladı. İnfial çıktı. Öğrenciler, Ekşi’nin üzerine yürüyüp onu taciz ettiler, hatta dövmeye kalktılar.
Ek bilgi 2: Bir zamanlar sevgili üniversitemde sanatla kültürle greçekten yakından ilişkili birçok klüp vardı ve bir öğrencinin başarısı, dersleri kadar, bu klüp etkinlikleri ile de ölçülüyordu. Salih Acar’ı, Mengü Ertel’i, Bedri Koraman’ı, Tan Oral’ı bu sayede tanıdım. Briç oynamayı, seramik nesne yapmayı, uluslararası karikatür yarışması düzenlemeyi böyle böyle öğrendim ve yaşadım. İşte adı geçen ÖFB, yalnızca o konuya tümden ayrılmış büyükçe bir bina idi. Hala orada ama şu an ne iş için kullanılır, onu bilmiyorum.
İşte bu 1978’liler, bu yıl 40. yıllarını kutlayacaklar ama karakaçanperverliklerinin değil, devrimci kahramanlıklarının…
İşte bu inkar kültü ve dezenformasyonofili, o 2 devrimci kuşağı batırdı. Ne olduğu açığa çıkarılmış deniz Gezmiş’i hala kahraman sayıyorlar.
Anımsar mısınız?
Bir zamanlar, Nazım putları kırıyordu.
Sonra, onu da put yaptılar. Az yıkandığını söyleyen birini, linç etmeye kalktılar.
İşte biz, 1968’lileri ve 1978’lileri, yaptıklarını sergileyerek, tabiri caizse, itin rektumuna sokmak açılımındayız.
Çünkü, sorumuz ve derdimiz şu:
Bu Cumhuriyet, bu yarı-aydınlar ile batmayabilir miydi?
Şimdilik, 100 birey ve/ya küme için yanıt, hayır hayır, den den de den den, çıkıyor. Hepsini de; Dikleler, Güzellemeler, Küfürbaz Negasyonlar, Batan Cumhuriyet’in Malları kitaplarımızda özel adlarıyla yazdık, yazıyoruz, yazacağız.
Onlar putlar dikmeye devam etsinler, biz de onları kırmaya devam edeceğiz.
Dipnot:
Konuyla ilgili metin internette var ama pdf olarak, o nedenle linkini tam kaydedemedik. Alıntı şu:
“Böylece, 1974 ile 1982 yılları arasındaki 8 yıl süresince, 15.430 üniversite öğrencisini anketler yoluyla inceledik. Bulgular, öncelikle gençler için ailelerinin çok önemli olduğunu gösterdi. Gençlerin ailelerinden sevgi aldıkları, sıcak ve yakın ilişkiler içinde yaşadıkları...”
Joomag ve “Aysel Ekşi” diye aranabilir.
+
O dönemde, Nephan Saran’ın da bir anket çalışması var, 1975 tarihli, Üniversite Gençliği diye. Orada da, gençler tam cinsel özgürlüğü reddederken, flörtü kabul ediyor (ve böylelikle bizim gençken ‘grekoromen’ dediğimiz durum ortaya çıkıyor).

(31 Ocak 2018)

Hiç yorum yok: