Neo-liberalizmin
1. Dünya’daki nedeni, 1945-1980 arasında ıskalanan özgürlük dalgası idi.
Neo-liberalizmin
3. Dünya’daki nedeni, kısacı hırs idi.
Neo-liberalizm
özgün bir tarihsel dönem olamadı, birçok yineleme yarattı. Sonu da limit savaş
ile tıpatıp öncülleri gibi oldu.
Neo-liberalizmin
en büyük başarısızlığı, % 100’ü hedefleyip, % 50’yi bile yakalayayamak oldu.
Neo-liberalizmin
asıl hatası, finansal / sanal marketler üzerinden ekonominin temel kurallarıyla
oynanabileceğini sanması ve sandırması oldu. Bunun 1929 deneyimi ertesinde
olması, tam anlamışyal zavallılık.
Neo-liberalizm
= ileri teknoloji değil. Asıl teknolojik ön-gelişme, 1945-1980 arası idi.
Meyveler, 1980-2015 arasında toplandı.
ABD,
neo-liberal dönemde teknolojide açık ara önde falan değildi:
Uzaycılık
belki 3, robotçuluk belki 3, GDO 1, tıp belki 5, …
Asıl
önemlisi, şirket almalar nedeniyle, en önemli teknoloji şirketlerinin epeyi,
ABD-dışı idi.
Google,
Microsoft ve Apple, eski kapitalizm dönemlerinden izin verilmeyen bir biçimde
gayrıahlaki tekelleşmeye ve haksız rekabete girdi.
Neo-liberalizmin
en-en önemli farkı; beyaz kara para ile kara kara paranın eşdeğer ve toplamda
Dünya ekonomisinden büyük olması idi. Mafya, tarihte en çok devletiçi oluşum
yarattığı dönemi yaşadı. Devlet, en çok yanılmış ve yasadışı oluşum yarattığı
dönemi yaşadı.
Yani
toplamda, tarihteki diğer ağır zulüm ve büyük sömürü dönemlerinden farkı olmadı
ve aynen onlar gibi büyük krizle bitti.
Bunu
yaratanlar da, bundan en çok nemalanlar oldu.
Kitap,
bunlardan hiçbirini anlatmıyor. Ne kadar ilgisiz konu varsa, onları anlatıyor.
ABD’nin
finansal / devletsel çöküşünü Rickaard anlattı örneğin, çok açıkseçik olarak.
AB’ninki
sanırım öyle anlatılmadı henüz. En azından Türkçe çeviri literatüründe.
3.-N.
Dünya ise, başladığından daha geride bir durumda bitirdi bu dönemi.
(28 Ocak 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder