Tersten
gidelim:
Türkçe’de
8 sözcük türü olduğu kabul edilir:
Ad, sıfat,
eylem, zarf, zamir, soru, bağlaç, ilgeç, ünlem.
Biz ise,
şöyle kabul ederiz:
Sıfat-ad,
zarf-eylem, bağlaç-ilgeç (ünlemi ve soruyu pas geçeriz).
İlgeçler
ve bağlaçlar, noktalama imi gibidir. Semantik ayrımlama için kullanılırlar. Tek
başlarına bir anlamları yoktur veya olması gerekmez.
Aynı
biçimde; paragraflama ve başlıklı metinleme bütünselleştirmeleri de öyledir.
Metinler de belli alt ve üst başlıklarda toplanıp bir kitap yapılır.
İşte bir
hipertekst, tek bir yazarın tüm kitaplarında yazdığı aslında tek bir kitaptır.
Bunun tümevarımsalca da böyle olduğu, özellikle roman yazarlarının sözcük
sayıları ve türleri ile semantik taramalardaki yinelenmeler irdelendiğinde
görülmüştür. Buna biz, kısaca o yazarın
tematiği diyoruz. Birkaç sözcüklük grup için de, melodik motif mecazı kullanılabilir. Bende bu gelecekbilim-şizofreni olarak tezahür eder. Gelebilimin de,
şizofreninin de birçok semantik (eşanlamlı, karşıt anlamlı, yakın anlamlı)
benzeri vardır. Şizofrenininkiler; melankoli, oblivion, paranoya ve katatoni,
multiple-binded (çoksorunluluk, çoktravmalılık, çokölmüşlük, çokdertlilik,
çokkişilikçiklilik,vd), vd olmakta ve bunların bir bölümü yalnızca benim icat
edip kullandığım sözcükler olmakta (çokkişilikçiklilik gibi).
Kendi
yazarlık ve yazı bilincine sahip olan ender yazarlardan biri olduğum
kanısındayım. Bunda bir eleştirmen-öte olmamın payı çok, bir de dil-öteci /
öte-dilci olmamın…
Bütün-parça
ilintisi açısından durumu böyle koyunca, her 2 yöne doğru da
tümevarımsal-tümdengelimsel, analitik-sentetik, vd birçok irdelemeler
yapılabilir bizce…
Yazarın
metinlerinden çıkınca da tıpkı onun yaşamından çıkınca olduğu üzere, onun
biyografisinin içinde yer aldığı yerzamanın tarihine ve kültürüne varırız. Bu
okumayı ve irdelemeyi; ters yöne doğru da, makrodan mikroya doğru da
yapabiliriz istersek…
Ben bunu
kendi eserlerim ve kendi tarihim-kültürüm için yapmaya çabalıyorum elimden
geldiğince… Böylelikle de, kendi eserlerinin eleştirisini de / özeleştirisini
de yapan ender yazarlardan biri olmuş oluyorum…
(18 Ocak 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder