Cumartesi, Ocak 13, 2018

Hiperteks’ten Sözcük Türlerine Semantik Bütünler ve Parçalar

Tersten gidelim:
Türkçe’de 8 sözcük türü olduğu kabul edilir:
Ad, sıfat, eylem, zarf, zamir, soru, bağlaç, ilgeç, ünlem.
Biz ise, şöyle kabul ederiz:
Sıfat-ad, zarf-eylem, bağlaç-ilgeç (ünlemi ve soruyu pas geçeriz).
İlgeçler ve bağlaçlar, noktalama imi gibidir. Semantik ayrımlama için kullanılırlar. Tek başlarına bir anlamları yoktur veya olması gerekmez.
Aynı biçimde; paragraflama ve başlıklı metinleme bütünselleştirmeleri de öyledir. Metinler de belli alt ve üst başlıklarda toplanıp bir kitap yapılır.
İşte bir hipertekst, tek bir yazarın tüm kitaplarında yazdığı aslında tek bir kitaptır. Bunun tümevarımsalca da böyle olduğu, özellikle roman yazarlarının sözcük sayıları ve türleri ile semantik taramalardaki yinelenmeler irdelendiğinde görülmüştür. Buna biz, kısaca o yazarın tematiği diyoruz. Birkaç sözcüklük grup için de, melodik motif mecazı kullanılabilir. Bende bu gelecekbilim-şizofreni olarak tezahür eder. Gelebilimin de, şizofreninin de birçok semantik (eşanlamlı, karşıt anlamlı, yakın anlamlı) benzeri vardır. Şizofrenininkiler; melankoli, oblivion, paranoya ve katatoni, multiple-binded (çoksorunluluk, çoktravmalılık, çokölmüşlük, çokdertlilik, çokkişilikçiklilik,vd), vd olmakta ve bunların bir bölümü yalnızca benim icat edip kullandığım sözcükler olmakta (çokkişilikçiklilik gibi).
Kendi yazarlık ve yazı bilincine sahip olan ender yazarlardan biri olduğum kanısındayım. Bunda bir eleştirmen-öte olmamın payı çok, bir de dil-öteci / öte-dilci olmamın…
Bütün-parça ilintisi açısından durumu böyle koyunca, her 2 yöne doğru da tümevarımsal-tümdengelimsel, analitik-sentetik, vd birçok irdelemeler yapılabilir bizce…
Yazarın metinlerinden çıkınca da tıpkı onun yaşamından çıkınca olduğu üzere, onun biyografisinin içinde yer aldığı yerzamanın tarihine ve kültürüne varırız. Bu okumayı ve irdelemeyi; ters yöne doğru da, makrodan mikroya doğru da yapabiliriz istersek…
Ben bunu kendi eserlerim ve kendi tarihim-kültürüm için yapmaya çabalıyorum elimden geldiğince… Böylelikle de, kendi eserlerinin eleştirisini de / özeleştirisini de yapan ender yazarlardan biri olmuş oluyorum…

(18 Ocak 2018)

Hiç yorum yok: