Cuma, Ocak 05, 2018

Sibernetik-Yönetimli-Devlet

Bununla e-devlet kastedilmiyor, Echelon türünden internet üzerinden herşeyin izlenip kaydedildiği Büyük Birader dünyası da kastedilmiyor.
Sibernetik, etimolojik olarak Eski Yunanca’da, ‘kibernos / dümen yekesi’ anlamını taşırmış. Yeke; gemiyi yönetir, yani ne tarafa gideceğini belirler. İngilizce’deki ‘govern / yönetmek’ fiilinin de bu kökten geldiği önesürülür.
Wiener, sonradan sibernetiğe bir bilim ve bir terim olarak, eksi geri beslemeli sistem anlamını kazandırdı: Canlıların canlı kalmak için yaptıkları anlamında, ısı çoksa azaltmak, azsa çoğaltmak ve bir denge ısısı bulmak anlamında.
İşte ‘sibernetik-yönetimli-devlet’teki sibernetik, bu ikinci anlamı taşıyor. Yönetim de, yönetmsizlik anlamını taşıyor ama bu anarşist bir yönetimsizlik değil, sistemin birikmiş yıkıcı enerjisini emme veya sistemin dışına atma süreci. Buradaki yıkıcılıkla da, tüm şiddet eğilimlerinin silinmesi kastedilmiyor.
5 bin yıllık devlet tarihinin sonunda, tüm devletler / ülkeler / kültürler, tepkisini boşaltamamış etki, sonucuna ulaşamamış neden ile çok fazla dolduruldu.
O nedenle biz, şu savdayız:
21. Yüzyıl’ın devletinde, çığ / domino / kelebek etkisi, tepkisi, nedeni, sonucu yaratabilecek tüm birikmiş ve biriktirilmiş zemberek enerjilerini, sistemden yıkıcı olmadan attırmak gerekli. Bunun çoğunu da zaten 4-8 makro-makro global kriz yapacak. Bunun denetimli ve yumuşak olması yeğ ama denetimsiz ve sert olacağı gibi bir tarihsel eğilim var.
Bunları, devlet karşıtı bir oto- ve kuramsal anarşist olarak yazıyoruz.
Yani: Devletin çözülebilmesi için, önce düğümlerinin çözülmesi gerekir ki psişik iyileştirmenin bazı alanları da bu tarz bir teknik kullanır: Ona giderek küçülen ateşler yaktırarak, bir piroman’ı yakma takıntısından kurtarma yolu gibi.
İnsanları, satılık oylarının olduğu durumdan, oylarının sonucunun sorumluluğunu taşıma durumuna evriltmek peşindeyiz. Bunu bin alanda daha böyle kılmak tasarımındayız. İnsanların kendi adlarına / yerlerine / için düşünmeleri, karar vermeleri, seçmeleri yönünde zorlamak arzusundayız.
Bunu yaptıkça da onlar ister istemez, Homo Sapiens’ten Homo Posterus’a evrilecekler.
Yani, biz insan türünü yavaş yavaş dönüştürme yoluyla yok ederek, onu başka ve yeni bir türe aştırarak, meta-yıkımı kuramsal düzeyde tasarlayan anti-hümanist bir anarşistiz. Tersi durumda, işi nükleer bombalar halledecek nasıl olsa…
Biz; insanların daha iyi / doğru / güzel olmasını değil, daha az kötü / yanlış / çirkin olmasını hayal ediyoruz.
Çirkinci sanatımız da, insanların çirkinliklerini onlara gösterip, güzel sandıkları o çirkinliklerden azat etme içindir. Haa, azat olmuyorlar mı, köle köle yerler Sodom-Gomor cezasını veya yerler atom bombalarını…
Dönelim devlette birikmiş boş enerjilere:
Devletin / toplumun / ülkenin / kültürün kabaca iktidar seçkinleri, kitle, entellektüel sacayaklarından oluştuğu kabul edilir. Entellektüel kesimin oranı %o 1, iktidar seçkinlerinin oranı % 1 olursa, kitlenin oranı % 98,9 olur. Burada, iktidar seçkinlerine hizmet ederken durumdan / sömürüden nemalanan eğitimli, bürokrat, teknokrat, kognokrat, infokrat nitelikli % 5-10’u da tali iktidar seçkinleri sayıyoruz.
Bunların iktisadi, siyasi, askeri boş enerjileri ayrı; bilimsel, düşünsel, sanatsal boş enerjileri ayrı ayrı ele alınıp, sonra sentezlenebilir veya eşzamanlıca içiçe işlenebilir.
Bu, bir başlangıç tanım momenti.
Nokta. Es.
(3 Ocak 2018)

Hiç yorum yok: