Pazar, Ocak 21, 2018

Hoşafın Yağı Ne Zaman Kesilir?

Hoşafın yağının kesilmesi; hem Türkçe’de bir deyime, hem de tarihteki gerçek bir olaya ilişkin bir anekdota karşılık gelir:
Yeniçeriler / yeniçerilik, adlarının belirttiği üzere, yeni bir askeri düzenliliğe denk gelmesine karşın, aradan geçen yüzyıllar içinde, yeniden eski-düzenli’leşmiş ve ülkeyi dış sorunlardan koruyacağına, içeride haraç kesen, sivil terör yapan bir kurum / ocak durumuna gelmiştir. Batan Osmanlı’da habire isyan çıkarıp, padişah veya sadrazam kellesi alıp, arada ulüfe nasiplenir olmuşlar. Arada biri reformlar geldiğinde de, bunların kirli yemek kapları değiştirilmiş, aynı kepçeyle kuru, pilav ve hoşaf verilmez olmuş, böylelikle hoşaf gerçekten yağsız kalmıştır. Onlar da isyan nedeni olarak bunu seçmişlerdir: Hoşafın yağı kesildi, istemezük… Sonra, hepsinin kellesi alınmış ve Nizam-ı Cedit (yeni düzen) adıyla yeni bir askeri düzen kurulmuştur. Ordu, aradan geçen yüzyıllar içinde hala, ‘yeni-1, …, yeni-N’ biçiminde düzeltile düzeltile, bir türlü gününün koşullarına ulaşamamaya, mehter adımı 2 adım ileri 1 adım geri gitmeye devam etmektedir.
Bizce, Batan Cumhuriyet’in Malları dizisinde sorun edilen, kültürün eski nizamlarında ısrar etme açmazı sorunu da bunun gibi, hoşafın yağı kesildi, istemezük absürdülüğündedir.
Batılılaşma üzerinden dil yenileşmesi, edebiyatta 1838 Tanzimat yerine, 1938 TDK ile yapılabilmiş, 36 bin sözcüklük eski sözlük tasfiye edilip, 36 bin sözcüklük yeni sözlük kurulmuş, o da yetmemiş, 1968 ve N yazar icadı 18 bin yeni sözcük daha eklenmiştir.
Da, aradan 130 yıl geçmiştir ve üzerine 50 yıl daha geçmiştir. Bugün TDK sözlüğünde 110 bin civarında sözcük / başlık vardır ve Tanzimat kültürel momentli ama 1888 kronoljik momentli Kamus-u Türki’deki kabaca 36 bin sözcüğün hemen hiçbiri, yeni sözlüklerde yer almamaktadır. İronik olan şey ise, dilde eskiciliği savunan yeni Osmanlıcılar’ın hiçbirinin o eski-kutsal (Arapça ve Farsça kökenli) 36 bin sözcüğü bilmemesi ve Osmanlıca (Arap Alfabeli Türkçe) öğretiminin sol cenaha kalmış olmasıdır.
Arada 1905 gibi erken bir momentte çıkan Memduh Şevket gibi, muhafazakarın hası bir adamın öykülerindeki dil, 2020 momentinde bile hala anlaşılır durumdadır ama diyelim ondan az sonraki Halide Edip için böyle değildir.
Yani, hoşafın yağı bir kesilmekte, bir geri gelmektedir, mehter adımı hesabı edebiyat ve dil dönüşümü yani.
Evet, sorumuz bu:
Hoşafın yağı ne zaman kesilir?
Hangi Cumhuriyet ne zaman kurulur?
1930 ve 1960 dil zıplamasından sonra, 1990’ları bomboş harcayıp geçtikten sonra, 2020 dil zıplaması olur mu?

(19 Ocak 2018)

Hiç yorum yok: