Perşembe, Ocak 04, 2018

Necdet Şen Negasyonu:

Fikret Demirağ, 1988’de kendisiyle bir söyleşi yapmış. Kendisi, orada şunları söylemiş.
Peki, bant karikatürle karikatür arasında öz ve biçim olarak bir farklılık söz konusudur her halde…
Tabii, iki tür arasında önemli farklılıklar var. Bir kere, bant karikatür süreklilik arz eden, her gün yayımlanan, kendine belli sınırlar çizmiş, diyelim belli bir tip yaratmış, o tipin üzerine giden, belli konuları çizen, periyodik bir çalışmadır. Oysa karikatür tek tek üretilen, yani o bir karede serüveni başlayıp biten, çiziliş serüveni de dahil, o karede başlayıp biten bir çalışmadır. Mantıkları da farklıdır. Ayrıca, bant karikatürle çizgi roman arasında da bir farklılık var. Hızlı Gazeteci bir çizgi romandır. Eski adıyla, tefrika. Hepsinin ortak yanı, günlük bir gazetede bant (şerit) halinde yayımlanıyor olması ve bir alışkanlık yaratması, ertesi günü merak ettiriyor olmasıdır.”
Dediklerinde eksikler ve yanlışlar var:
Çizgiromanlar, ilkin gazete tefrikası olarak yayınlanmış ama sonradan 1930’larda ayrı kitap olarak basılır olmuştur. Bu da, formatı dahil, birçok şeyi değiştirmiştir. Bant tefrika, genelde yatay ve uzun 3 dikdörtgenden oluşur, çizgiroman sayfası ise ABD anlayışında 9 kareden / parçadan / kadrajdan oluşur. Tam macera konusu ise, çizgiromanın 100. yılında bile öykünün uzunluğunun tutturulamaması nedeniyle, hala derttir.
Bant karikatür ise, yazılı ve yazısız olmasına göre, gerçekten çok farklı olabilmiştir. Ancak ikisinde de olay, 3 dikdörtgende başlar ve biter. Ancak Ali Ulvi (Cumhuriyet), 50 yıl boyunca her gün, tek kare ve ayrı tiplerle seri / tek kareli bant karikatür örneği vermiştir.
Hızlı Gazeteci ise, bu açıdan bakılınca bant karikatür çizgisinde kalır ve tefrikadır. Yani, çizerinin ne yaptığını bilmemesi ilginç bir durum.
Karikatür-çizgiroman arasındaki temel farkı, tiplemelerin akademik grafik figür türünde olup olmaması ile tartmıştık.
Ancak Batı’da da, karikatür-çizgiromanlar yapıldı. Diyelim Bukowski romanları.
Bant karikatür ertesi günü merak ettirmez, çünkü başlar ve biter.
Çizgiromanda ise merak, macera bitince biter. Merakın azaldığı, yeni çizgiromanların satış grafiğinin düşmesiyle anlaşılır.
İster karikatür olsun, ister çizgiroman olsun, okurun konuya ilgisi dönemseldir. Hızlı Gazeteci bir zamanlar çok-satar idi, bugün ise anımsayan bile yok. Sonuçta esprileri veya dertleri aktuel idi onun da. Yani onu okuduğunuzda anlamak için, çizildiği gündeki gündemi de bilmeniz gerekir.
Sudaki balığın suyu bilmemesi bana her zaman ilginç geliyor. Bunun nedenini; bir eleştirmenin yönetmenden, çizerden, yazardan daha çok film seyretmesi, grafik roman okuması, roman okuması olarak görüyorum. Sanatçılar, olumsuz etkilenmemek için kendilerinin ürettiği alandaki ürünleri tüketmekten kaçındıklarını söylüyorlar ama bin çeşit ürün tüketip o olanda üretime geçen eleştirmen de var, eleştirmenken yönetmen olan Trouffaut gibi…

(3 Ocak 2017)

Hiç yorum yok: