Felaket
alanında, karar ağacı için gereken veriler açıkseçik, anlaşılır, kesin
olmayabilir.
Kararlar
objektif olduğu denli, subjektiftir de. Eğer karar verecek birden çok kişi
varsa, gerilla grupları varsa, gerilla grupları dışında, bunların ortak kara
alması durumu, tarihte ender görülen tümevarımsal verilerden ve durumlardan
birisidir.
Seçeneklerin
olasılıkları, uygulamada % 1-5’e veren açı sapmaları yaşayabilir. Yani felaket
alanında, diyelim %31-35 arası uygulama için yaklaşık aynı değerdedir.
Bu
durumda seçeneklerde, birbirine yaklaşık / eşit / benzer olasılıklı durumların
çıkma olasılığı olasılığı da yüksektir. Yani, çok nadiren ‘kesin bunu seç’
durumu olur.
Ters
durumlarda, bazı kişiler düşük olasılıklı seçenekleri de denerler.
Felaket
alanında en zor durum, anı anına, çok kısa sürede kara verme zorunluluğudur ve
seçenekler ve onların olasılık dağılımları da her an değişir / değişebilir.
Çünkü
karşı taraf da, her an karar(lar) alabilir ve on(lar)u değiştirebilir. En
önemlisi, her ‘n’ karşı taraf,
diğer(ler)inin alacağını düşündüğü karara göre karar değiştir(ebil)ir.
Bu da fizikteki n cisim problemindeki gibi, her öğenin anlık davranış uzayını
belirlemeyi pratikte çok zorlaştırır.
Bundan
sonrası, sezgidir. Sezgi, ya tümüyle içgüdüseldir, ya da deneyimseldir. Hangi
kararın, ne kararın ne kadar sezgisel olduğu, ne kadar deneyimsel olduğu
belirsiz kalabilir.
Ancak,
felaket simülasyonu yaşamış / deneyimlemiş pilotlar, felaket anlarında,
deneyimlerini sezgilerine aktarabilmektedir / yükleyebilmektedir.
Dolayısıyla,
felaket bilgisi birikimi, felaket alanında hala en önemli / işlevsel / verimli
karar seçeneği belirleme etkenidir.
Yani,
ders alacağımız eterince felaket birikimimiz var. Onların tam-kesin verilerini
öğrenmek, onları yaşamışlık denli bize deneyim kazandırır. Sezgilerimizi
güçlendirir. Bu, yaşamla kanıtlanmıştır.
(11 Ocak 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder