Cumartesi, Ocak 06, 2018

Fetret Devri Analizleri 2

Bu başlığı taşıyan ilk metnimizde kuramsal-edimsel karışımı çözümlemeler yaptık.
Ancak biliriz ki okumuşu dahil halkımız, öyle soyut laflara gelemez hiç. Ona tak tak tak ne yapacağı söylenmelidir.
O zaman, Çernişevski hesabı, biz de soralım:
Ne yapmalı?
Kaçan kaçmalı, kaçmayan dövüşmeyi öğrenmeli.
İkisini de yapmıyorsan, yapamıyorsan, ne emmeye, ne gömmeye gelemiyorsan, toplama kampında zehirli gaz duşunun kapısında durumuna aymamış Museviler gibi olursun. Bazı Fetöcü diye işkence görüp, yargılanıp, parasına el konulanlar öyle oldu. İribaşlar çoktan tüymüştü ama, tüyo gelmişti içeriden çoktan zaten; Bunu avcılar da, avlar da itiraf etmişti.
Ayaktakımına tüyo verilmez, eline silah verilir, sonra da adam öldürdü diye asılır.
AKP sayesinde son 5 yılda 200 bin kişi yurtdışına, 100 bin kişi yurtiçine (ve onlar da İzmir Cumhuriyeti batarsa dışarıya niyetli olarak) göç etti.
İstisnalar dışında, giden gitti, kalan kaldı yani.
Bizim tezimiz, AKP’nin kendini bitireceği, bitirirken de çok yaş odunu yakacağı yönünde. 3’lü muhalefetin 1’i işbirlikçi, 2’si aymaz, onlardan 1’i de er geç iç savaşa geri dönecek. Siyasi şık kapalı yani.
Askeri şık için bir şey yazmamayım. Durum belli.
Ekonomik durum belli, onu yazabilirim: Battık. Borcun en az üçte birini, en çok üçte ikisini ödeyeceğiz. Borç kabaca 1,5 trilyon dolar. Gerçek gelirimiz ve yıllık harcamamız, 350 milyar dolar falan. En az 10 yıl 0 yeni cep telefonu ve ciddi perhiz demek bu yani. Yunanistan bu duruma girdi ve sokuldu yani. Yediğin hurmaların çekirdekleri bir tarafını tırmalıydr yani.
Benim en çok rahatsız olduğum nokta şu:
Bugün en çok yakınanların, son 15 yıldan nemalanmış, zamanında AKP’ye özgürlük havarisi modunda oy vermiş kimseler olması. Fethullah-Tayyip işbirliği veya kavgası beni bağlamaz. Müslüman geçinenlerin ne olduğunu 50 yıl önce de biliyordum, 60 yaş civarındaki ve üstündeki herkes biliyordu zaten.
Yine diğer bir tezim, o kuşağın yaptıklarını ödemesi yönünde ama ödemeyeceğini de biliyorum ki zaten epeyi bir bölümü mezarda onların. İçki, sigara, kilo, kalp derken, mevta oldular çoktan.
Yani, tarihin adaleti yok.
O nedenle, terazisi de yok.
O nedenle, olmadık ihanetler ve olmadık kahramanlıklar göreceğiz. Terazisiz davranışlar yani.
Bunları da Benjamin gibi derleyeceğiz ve yazacağız ama onun gibi erken ölmeye niyetimiz yok. Benim yaptığım da bu.

(4 Ocak 2018)

Hiç yorum yok: