2013-2023
arasında,1. Cumhuriyet’in var olamadığı, 2. Cumhuriyet’in kurulamadığı veya ona
yatay geçiş yapılamadığı bir neo-alaturka-Fetret
Devri yaşatıldığımız kesin. 2023’te biteceği veya o zamana kadar süreceği
kesin değil. Tarihte daha uzun belirsizlik, kesinti, kaos dönemleri de var;
ayrıca koşullar zorlanırsa 2019’ta sonuç alınır, ister daha çok kaos, ister
daha çok kozmos anlamında.
Bu
Fetret Devri’nin böyleliliği, ilginçtir ama taa 11 Eylül 2001 ile belli olmuştu. O zaman ülkede 2001 krizi vardı,
siyaset tıkanmıştı ve AKP’liler ufaktan ufaktan ön-toplantılara başlamıştı.
Birinci ve ikinci neo-elaturka-neo-liberal
dönemler de pilini bitirmişti, eh üçüncünün planı yapılabilirdi o zaman,
yapıldı da.
Bunların
böyleliğini görebilmek için 100 yıla kadar uzayan aralıklarla uzun vadeli ve
10-100 ülkeye genişleyen geniş alanlı bakış açıları gerekiyor ve o da bizim
alaturka medyada ve köşe yazarlarında yok. Son 4 yıl bunu kanıtladı ve
açımladı.
Gençler
yaşamamış ve okumamış, moruklar yaşadıklarından ve okuduklarından hiçbirşey
öğrenmemiş durumda imiş. Bunu da, bu son 4 yılda gördük. O son 4 yılda Ahmet
Altan’ından Aydın Selcen’ine belki 100 gazetecinin metinlerini irdeledik:
Genelde ağaca bakarken ormanı, ormana bakarken ağacı göremiyorlar.
Genelleme-özelleme,
mikrolama-makrolama, vd, vb için elimizde yeterince tarihsel malzeme var.
Fransa’nın 5 ve İspanya’ın 6 cumhuriyeti örnekleri var örneğin. Osmanlı’nın
Fetret’i ve Anadolu’nun beylikleri dönemi var örneğin.
Günümüz
koşullarını ilgilendiren kısasları ve anafikirleri bnlardan çıkarıp, onu
soyutlama üzerinden gelecekbilime denklemleyeceğiz hepi topu. Adamlar ise, 5
haneli 2 sayıyı çarpan ilkokul çocuğu gibi, ikinci hanede takılıp kalıyor, elde
varları, elde yokları unutuyorlar.
Bu, en
son Gül’ün ‘siyasete geri dönüyorum da, dönmüyorum’ kıvırtması ile oldu.
Durum
basit:
Sağcı
siyasetçiler hep oryantal kıvırtır. Tüm politikacılar oryantal kıvırtır ama
sağcılar yalnızca kıvırtır. Birbirlerini ihaneti pek severler. Yenilmiş
pehlivan gibi güreşe doyamazlar. Rahmetli Demirel de, 2000’de cumhurbaşkanı
emeklisi olduktan sonra, daha önce bilmem kaç kere siyasetten kırmızı kart
görüp, yeni formayla sahaya döndüğü için, horoz ölür gözü çöplükte kalır
misali, hala davet beklemişti bir siyasi partiye yeniden girmek için. Çünkü
adam (hem 24 Ocak, hem de 12 Eylül olarak) 1980’i yaratıp, aynı seçmenler
tarafından ‘kurtar bizi baba’ diye geri çağrılmıştı.
Şimdi de
Gül böyle. Yılmaz ve Çiller de böyle. Hesapları kessin, anında dalarlar arenaya
gerisin geri. Sonuçta Demirel, 3 kere geri döndü arenaya: 1971, 1980, 1993. Tüm
siyasal yaşamı darbelere dayalıydı, bundan zarar gördü ama 1960’tan ve
1993’ten-1997’den nemalandı da.
Düşünün
ki Gül ve Akşener gibi 2 politik figür, demokrat diye tanımlanıyor bu
koşullarda. CHP sağa kaya kaya AKP’nin ampulünü münasip bir tarafına takmış
durumda. Bunlar da gaza geliyor.
Oysa,
hepsi gidip ABD’den icazet almıştı ve şu an için ABD’nin onlar için bir planı
yok. İşin mavra yanı, ABD’nin ne TC için, ne de kendi için bir planı olmaması.
Trump; plan değil, pilav yapıyor çünkü. Siz Soğuk Savaş döneminde hiçbir ABD
veya SSCB başkanının, naklen yayında ‘basarım lan düğmeye’ dediğini gördünüz mü
veya duydunuz mu? Trump veya Kuzey Kore başkanı bunu yapıyor artık. İran da o
kıvama geliyor veya getiriliyor. Tabii ki o bombalar; geçmişte nasıl ki
Berlin’de değil, Nagazaki ve Hiroşima’da patladıysa; herhangi bir ABD veya AB
kentinde değil, 3.-N. Dünya kentinde patlayacak.
Bu
koşullarda, AB ve ABD çoktan TC’yi boşadı. Kaldık mahalle kavgasına. Durumdaki
toz duman bu nedenle. Gayrınizami futbola geçtik artık. Hakem, maçı bırakıp
tüydü zaten.
İstikrarlı
sayılan TC dönemlerinde bile, bir hükümet ortalama 2,5 yıl dayandı 1.
Cumhuriyet’te. Demek ki daha kısalacak bu dönem. Bir ara İtalya böyle bir
döneme girmişti, oradan kopya çekeriz artık.
Artık
sokaklarda devlet yok. Ayaktakımının Ali kıran baş kesenliği var. Tahminimiz,
(en az) 2023’e kadar inişlerle çıkışlarla böyle gideceği.
Bu
partilerle, bu parti başkanlarıyla ancak daha çok batarız, batıyoruz da.
Eğer,
gerçekten ambargo benzeri bir ceza yersek, 5 sene yamyamlığa geri döneriz ki
onu da 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’da yine yaşamıştık.
Gerisi
askeri veya sivil darbeler, 20 yıl boktan ekonomi, geçersiz politik düzen,
sokakta kaos ve açlık, vd, vb olur.
Çünkü
hep böyle oldu ve bizler böyle olmaması için hiçbirşey yapmıyoruz…
O salak
sepet metinler yazan 100 köşe yazarı dahil…
(4 Ocak 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder