Cuma, Ocak 12, 2018

Ne İçindeyim Zamanın, Ne de Tam Dışında

Bu bir Tanpınar şiiri. Devamı şöyle:
“Bölünmez anlar içindeyim zamanın akışında.”
2018 yılındayız, 58 yaşındayım.
Ve tam da şu an:
Ne içindeyim zamanın, ne de tam dışında.
Artı: Hem içindeyim zamanın, hem de dışında.
Ek: Yani bu anki somut durumum, ‘ne-ne ve hem-hem’ ikilemelerimin mantıksal durumudur, yani onun yaşamdaki karşılığıdır. Konunun kuramsal yanı, daha önceki metinlerimde açımlanmıştır.
Devam:
Ne doğdum, ne doğmadım. Hem doğdum, hem doğmadım.
Ne tarihin içindeyim, ne de tarihin dışındayım. Hem tarihin içindeyim, hem de dışındayım.
Bu, 2 matematiksel durum demek:
Bir: Semer sırtı geometrili durum: Biri düzlem maksimumda, bir düzlem minimumda.
İki: Artı üçüncü türev acaip, büküm zamanyerini imliyor, yani tarihsel bir büküm zamanyerini.
Not: Daha önceki ‘tüm ‘zaman’ları da, şimdi ‘zamanyer’ olarak okuyabilirsiniz.
Tarihin o bükülen ve maksimumlu-minimumlu durumu ile benim bu somut “‘ne-ne’ ve hem-hem’lerim” çakışıyor.
Zaman-dışılık, şizofrenimin göstergesi.
Tarihin bükümü kültürü ile bu zihinsel şizofreni, psikopati, Homo Posterus, vd çakışıyor.
Sorun şu ki bu da, belli bir süre için ve geçici.
Geçiş dönemi, Türkiye için 2013-2018-2023 gibi görünüyor.
Geçiş dönemi, Dünya için 2001-2007-2018-2028 gibi görünüyor.
Bu durumda tüm iç-dış yüzeylerimiz ve kültür-tarihin iç-dış yüzeyleri, ortak biçimde bir Klein Şişesi geometrisinde. Birbirini kesen ve birbirine değen yüzey-zar’lar titreşiyor.
Ki o da işte, böylesi büyük duygusal dalgalanmalar ve böylesi şizofrenik diller demek oluyor.
Ancak, tarihin bu özel dönemi de, başka biçimde, yani olağan dille anlatılamıyor.
Not: Paradigma değişiminde, eski paradigmadan eksilmeler olurken, yeni paradigmaya eklemeler olurken, yine o Klein Şişesi yüzeyi geçişimi titreşimleri oluyor. Şu an yaşanan tüm anomaliler, işte o yüzeylerin birbirleriyle etkileşimleri. Daha önce bunlar özel değildi belki ama şu anyer(ler) için öyle.
Bunların bir dökümünü çıkarmak, o özel Klein Şişesi geometrilerini haritalamaya yarayabilir ama bundan kesin emin değilim.
(10 Ocak 2018)



Hiç yorum yok: