Bu,
robot yasalarının sıfırıncı durumuna benzer bir durum. Bu, başlangıç ilkesi.
Eğer, iyiler kötülük yapıyorlarsa, böyle
olabilir.
Bu
durumda bir neo-psikopat, dost ateşi ile kötülük yapan iyileri öldürür ve
anormalliğini normallere karşı korur. Yani bu, bir özsavunma olur.
Bu,
tarihin belli paramatreleri açısından büküm dönemlerinde işleyen bir gerekliliktir.
Oligarkların
Spartacus koşullarını yarattığı kesin yıkım dönemlerinde örneğin.
En uç
devletçi Makyavelli’nin ve en uç karşı-devletçi Neçayef’in bunu görememişliği
ilginç.
Daha da
ilginci, onlarda bunun taa o zaman örneği olmasına karşın, Sun Tzu’nun bunu
görememişliği ilginç.
Talas
Savaşı’nda kiralık bir Koreli general vardı örneğin. Onun o savaşı (uzun
dönemli bir tarih bilinciyle) Türkler
lehine bilerek yitirdiğini bir düşünün, bu yeterli olur.
Ayrıca
Çin savaş tarihi, şu ya da bu (ticari, ahlaki, öznel, yanılgılsal, vd)
ndenlerle taraf değiştiren generallerle dolu. Ayrıca, birbirini vuran savaş
lordlarıyla dolu.
Demek ki
tarihi bir de bu gözle okumak gerekli.
Ek not:
Yapılan herhangi bir davranış, oluşan uzun zamanlı tarih denkleminde o anda ve
o yerde taşımadığı bir anlam kazanabilir. Bu Kafka’nın başına geldi, Koreli
generalin de başına gelebilir.
Ek not
daha:
Sanatçılar
savaşçıdır, hatta kimi generallerden ve profesyonel askerlerden daha iyi
savaştadır, çünkü çok fazla doğaçlama yaparlar, hatta yalnızca doğaçlama ile
savaşırlar. Ve bu da, ister istemez birkaç olağandışı / olağanüstü beceride
hamle demektir. Ama genelde % 99’u en başta telef olur, ayrı konu. Ancak bir
sanatçının savaşçı içtenliği, bir generalde yoktur, olamaz da: Ne ilk savaşında,
ne orta savaşında, ne de son savaşında.
Diğer
bir deyişle, savaş ve siyaset olağan yaşamın 2 fazıdır yalnızca ve yalnızca
onlar yoktur, yenileri de çıkabilir, çıkıyor da zaten.
(30 Ocak 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder