Guardian
gazetesi, Suriye’deki son durumu; ironik, yeni ve farklı bakış açılarıyla
yorumlamış. Alıntı ve yorum olarak sürecek:
“Bu
harekâtı herkes bekliyordu. Ancak, sonuçlarını kimse kestiremiyor.”
Buna;
Ankara da dahil, Moskova da dahil, Washington da dahil.
Kuramsal
olarak, bu kadar küçük ölçekli bir savaşta bu olmaz, olmaması da gerekir ama
oldu.
Biz bunu
yumurtayı balyozla kırmak ile zembereğe çok fazla gerilim yüklemek
birleşimi bir durum mecazı ile açımlıyoruz.
Savaşın
yeni modelleri, artık kabile savaşına uygun koşullar yarattı. Durum, Arap
atasözündeki gibi: 2 kardeş birbirimizle savaşırız, amca oğlu gelir, biz birleşir
(ya da ayrılır), onunla savaşırız, den den de den den.
Libya’da
da böyle ama orada alaniçi naklen gözlem
yok. Bu ise, Türkiye’nin ilk naklen
savaşı. Zaytung’un dediği gibi, medyatör sayısı, asker sayısını geçebilir,
o kadar yani.
Bunun
genel iç dinamiği, savaşçıkların onyıllar
sürebilmesi önkoşullarını yarattı.
Not: IRA
da belki 150 yıldır var. Yani, bu ilk kez olan bir şey değil. Artı,
Talabani-Barzani ikilisi de 100 yıldan fazla süredir var.
“Ancak
IŞİD'in sözde hilafetinin çökmesiyle birlikte, kartlar yeniden dağıtıldı ve
bugün 'Müttefikimin müttefiki düşmanımdır' algısı hakim.”
Biz
durumu böyle yorumlamıyoruz.
Biz,
Türkiye’nin ABD’nin kendisine düşman
olduğunu tarihte ilk kez fiilen kabul ettiğini ve yapılması gerekenleri
ilk kez uyguluyor olduğunu belirtiyoruz.
Vurgu: 1950’den beridir ABD, asla ve
kata TC’nin dostu falan değildi. Buna aymak da (ki buna aymak denebilirse
eğer), bir ABD projesi olan AKP’ye kaldı: Liberalliğin ‘neo-con’lara kalması
gibi.
Dolayısıyla:
Eğer
müttefikim, düşmanıma yardım ediyorsa, çakarım onun müttefikliğine, durumu var
diyoruz.
Ayrıca,
işin içinde Rusya’nın ABD ile hem dost, hem düşman ve artı TC ile de den den
böyle ilişkisi olunca, henüz japon kale
(daha da çok taraflı) aşamasına gelmemiş, bir triello orjisi var diyoruz. Kim kimi yakalarsa, vuruyor, vurdu,
vuracak yani.
Arada
Kürtler, 3’ü tarafından da ezilecek yani, artı İran tarafından, artı Irak
tarafından, artı Suriye tarafından.
35
yıllık bir süreci buraya getirdiler ya helal olsun, kendilerini 4 ülkede birden
kutluyoruz.
"Geçtiğimiz
ay Erdoğan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı terörist olarak tanımlamış,
Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını söylemişti.
…
Ancak
Türkiye ve İran, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu ay sonunda
müzakereye açacağı Suriye planının sponsorları arasında. Batılı güçler, bu
planın Esad'ın iktidardaki yerini korumasını sağlayabileceğinden endişeli.”
TC, Esed
ile bir düşman, bir dost, üç nokta ilah olduğu için, n+1 adımda olmakta uyum
sağlar bizce.
Olay;
SSCB ve ABD’nin Berlin üsleri gibi olacak. Suriye’de de hem ABD, hem Rusya üssü
olacak. Ve neo-Soğuk Savaş gelmiş olacak. Bu ılık mı desem, kurbağa haşlar
sıcaklıkta su mu desem, acaip bir durum.
Türkiye
ise, 10 ülkede asker bulundurarak, emperyalist desem değil, savunmada desem değil,
epeyi dingildek bir durumda kalacak. AKP hep payidar değil elbet. CHP bunu ne
yapacak, troykadakiler hiç düşünmüyorlar. AKP, durumu yapabileceği en kötü
duruma getirip, CHP’ye yıkacak çünkü.
Geri
kalan yorumlar, bizim de daha önceden yazdıklarımız.
Ancak bu
makale, IŞİD-ardılı moment için hiçbirşey yazmıyor. Hayır, IŞİD tümüyle yok
olmadı. Kadrosunun en az yarısı baki.
PKK-IŞİD
işbirliği veya muadili oluşumlar başladı bile bizce çoktan.
Onu,
bizim de iç zihinde bir tartmamız gerekiyor.
Ancak,
seçenekleri fazla değil. Yapmış oldukları eyle yelpazesi de hiç geniş değil.
Olsa olsa, daha öncekilerin paçalı, permütasyonu gibi olacaktır savındayız
şimdiden.
100
seçenekten 5 seçeneğe daraltarak öngörmeyi, ilk 1-2 adımları sağlayacaktır.
Bizce,
gelecek olan ve asıl moment odur, çünkü TC, bir biçimde 2019-2021 arasında iç
politik belirsizlik yaşayacak, bir tür iktidar yokluğu yani.
(25 Ocak 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder