Kaynak
kitap: İçimden Geçen Zaman, Güldal Mumcu.
Bir:
3 kere
patlama olmuş. Bu, eksik bir patlama demek. Artı bu, 1973’deki ikili, 1993’teki
dörtlü, 2013’teki sekizli saldırı / patlama düzeneği / stratejisi dizisini
imliyor. Artı bu, bunu yapmış olabilecek çokdilli, çokırklı, çokdinli, 2 veya
daha çok kişiden oluşmuş bir ekibi akla getiriyor ve bunlar karşı ordulara
mensup bile olabilirler ve artı birbirlerini bilmeyebilirler. Artı, bizimkiler
de konuya müdahil olmuşa benzer.
İki:
Suikastın
asıl nedeni, Kürt konusu. Mumcu, Özgür Gündem’deki bir yazı nedeniyle, onların
kendisini öldürmeye çalışacağına ikna olmuş ölmeden önce: PKK-Hizbullah
ilişkisini deşifre etmiş.
Mumcu,
kendisinden önce öldürülmüş olan, AP-CHP uzlaştırması arayışında olan ve
öldürülme nedeni bu olan Abdi İpekçi’nin öyküsünden hiç ders almamış gibi
davranmış.
Not:
Anter’i öldüren de bir Kürt ama olayda yine derin devlet var. Buradan delice
bir sonuç çıkar: Tek bir derin devlet odağı yok ve tek bir derin devlet odağı bile çok elle oynar. İşte bu, hiçbir
yerde kayıtlı olmayan yeni bir çıkarım. Bunu, ne Mossad yaptı, ne de CIA. MİT
ise, bunu yönetemez, yönetememiş de, durumlar ortada.
Üç:
Devamında,
ölmeden az önce Mumcu, Genelkurmay’da askerlere bir brifing vermiş ve bu ilk ve
son olmuş. Bu 2 şeye gönderme yapar: Bitlis olayının önhaberi ve 1993 derin
devlet dalgası (ki burada olay, Ağar’ı önceden aşmışa benzer). Ek: 1993-2013
arasındaki tarihçe, o 3 ölümle istenilen izlekte sürmedi: Herhalde enflasyon ve
devalüasyon rekoru kırdırmayı kimse istemez. Dolayısıyla bu 3’ü boşuna öldü
gibi olmuş.
Beş:
Güldal
Mumcu, olayı ancak 20 yıl sonra yazmış. Keşke, daha önce yazabilseymiş.
Artı:
Güldal Hanım’da, o öyküdeki bulmacada hiç yerine oturmayan bir şeyler var:
Fazladan ve farklı bilgi sahibi olup, bunu söylememişlik gibi. Artı, ailenin
diğer 2 bireyinin de. Artı, o ailenin diğer birçok bireyinin de. Orada
anlatılmamış çok öykücük var, yoksa aradan 25 yıl geçtikten sonra amca-yeğen
kapışmazdı. Artı, CHP milletvekili eş ve HDP sempatizanı oğul, Mumcu’nun
kemiklerini sızlatacak bir durum. Ve belki artı, bir de ulusalcı kardeş.
Altı:
Olayın
olmasını, Mumcu’nun kendisi dahil herkes bekliyormuş. Bari, herşey olup
bittikten sonra herşey anında belgelenseymiş ve fotolansaymış, çünkü Güldal
Mumcu anında olay yerine inmiş. Şeytan ayrıntılarda gizli, ikili bomba patlatma
düzeneği gibi. O zaman da sinyal kapatan jammer ve sinyal yeri tayinini
sağlayan elektronik aksam vardı. Bunlar, hemen oralarda bir yerlerde imiş ilk
anda. (Tahminen bir cami işaret edilmiş.)
Yedi:
En
önemlisi:
Başta
Murat Karayalçın ve Erdal İnönü, felaket sonrasında korkunç berbat davranmışlar.
Artı diğer herkes de öyle ama onlar kadar değil. (Bu konu, ayrı bir metinde
irdelenecek.)
Dolayısıyla
şerh: 1 kişinin yasını ancak ve ancak
tek 1 kişi tutma hakkına sahiptir, burada da o kişi Güldal Mumcu’dur ve o
da yasın gereklerini yerine
getirememiştir, getirtilmemiştir yani. (Bu da, ayrı bir metnin konusu.)
Artı,
ortada açıklanmayan bir (patenti bana atfedilen) aşırı realizm sözkonusu ama yine de pas geçilen durumlar var, hem de çok
sayıda bunlar. Zamanla o da ortaya çıkar.
Derin
devletin adam öldürmeden önce kuyruk sallaması komik bile değil.
Sekiz:
Çıkış:
Biz hala
Mumcu’nun çift taraflı konumlu biri olduğunu ve orada ölen bedenin pekala başka
bir beden olabileceğini düşünüyoruz. Bu kitabı okuduktan sonra, buna neredeyse
emin olduk. Öykünün tamamı, 25 yıl sonra bile hala havada.
Not:
Mumcu’nun
en az bir dublörü vardı ve cenaze / savcılık kaydı, asıl Mumcu eşgali değilmiş. Kitapta öyle yazıyor.
Genel:
Mumcu,
Bitlis, Özal ölümleri, tarih yumurtasını
balyozla kırmanın anlamsızlığını açımladı. Ağar, yaptı yaptı, sonra içeri
girdi çıktı, hala yapıyor gibi. Ne oldu peki? Kesin olarak söylüyoruz ki TC, bu
yolla emperyalist falan olamadı, PKK’yi de yenemedi. Gerisi ise, aşağılık kompleksli dinle küçük insan
tipli McCarthy memurlarının ego
masturbasyonu olmuş, bunu da başkalarını öldürerek eyliyorlar.
25 yıl
sonra, tıpkı 1971 ve 1980 darbelerinden sonra uzun süre geçtikten sonra olduğu
gibi, şu an o tüm rezillikler hiç olmamış gibi.
Asıl
tezimiz:
Her
türden terör ve karşı-terör kurumu, hiçbir biçimde (kuramda ve edimde) bu işi
kıvıramıyorlar: Kendi elinde bomba patlatan beceriksiz teröristler gibiler.
Mumcu
olayı, bunun için uç bir örnek.
(20 Ocak 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder