İlginç
bir belgesel.
Ukrayna’da
Rusya taraftarlarını öldüren keskin bir nişancının öyküsü.
Kum
olduğu belli. Yüzü gösteriliyor.
Başkalırın
onu bir katil olarak nitelediği gibi bosruya, açıkça ‘hayır’ yanıtı veriyor.
Farkın da, vatanseverlik olduğunu söylüyor. Yani, para için öldürmüyor.
Kendisi;
tüm mafyözler, tüm CEO’lar, tüm başkanlar, tüm teröristler gibi iyi bir aile
babası.
Başkalarının
babalarını öldüren bir baba, başkalarının eşlerini öldüren bir eş.
Profesyonel
bir öldürücü. Bunu devlet için yapıyor. Dünya’daki binlerce benzeri gibi…
Kahramanlık
veya zavallılık.
Fark
noke.
Onun
tarafı kazanırsa bakanlık, onun tarafı yitirirse kurşuna dizilme bekliyor onu.
Fark var
yani.
Dipnot:
Keskin
nişancılık, savaşların dışında, çok zor avlanan bazı vahşi hayvanlar için de
geçerlidir ve kullanılır. Aynı zamanda, spor olarak da yarışmaları vardır.
En uzun
mesafe, 2 bin küsur metredir. Kanas ile. Nasıl ki Kalaşnikof tüfek her koşulda
(çamurda, buzda) işler, Kanas da her koşulda uzun mesafede işler.
Yani, bu
bir iş. En vatanseverler, en keskin nişancı olamıyor ki zaten en iyi keskin
nişancı galiba sivil.
Burada,
öldürme x yaşamta, savaş x barış karşıtlığı siliniyor. Onu göstermek istedik.
Film de onu göstermek istemiş.
Öldürmek
ciddi bir zanaat yani. Zor bir zanaat.
(14 Mart 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder