Cuma, Mart 16, 2018

A Sniper’s War / Keskin Bir Nişancının Savaşı


İlginç bir belgesel.
Ukrayna’da Rusya taraftarlarını öldüren keskin bir nişancının öyküsü.
Kum olduğu belli. Yüzü gösteriliyor.
Başkalırın onu bir katil olarak nitelediği gibi bosruya, açıkça ‘hayır’ yanıtı veriyor. Farkın da, vatanseverlik olduğunu söylüyor. Yani, para için öldürmüyor.
Kendisi; tüm mafyözler, tüm CEO’lar, tüm başkanlar, tüm teröristler gibi iyi bir aile babası.
Başkalarının babalarını öldüren bir baba, başkalarının eşlerini öldüren bir eş.
Profesyonel bir öldürücü. Bunu devlet için yapıyor. Dünya’daki binlerce benzeri gibi…
Kahramanlık veya zavallılık.
Fark noke.
Onun tarafı kazanırsa bakanlık, onun tarafı yitirirse kurşuna dizilme bekliyor onu.
Fark var yani.
Dipnot:
Keskin nişancılık, savaşların dışında, çok zor avlanan bazı vahşi hayvanlar için de geçerlidir ve kullanılır. Aynı zamanda, spor olarak da yarışmaları vardır.
En uzun mesafe, 2 bin küsur metredir. Kanas ile. Nasıl ki Kalaşnikof tüfek her koşulda (çamurda, buzda) işler, Kanas da her koşulda uzun mesafede işler.
Yani, bu bir iş. En vatanseverler, en keskin nişancı olamıyor ki zaten en iyi keskin nişancı galiba sivil.
Burada, öldürme x yaşamta, savaş x barış karşıtlığı siliniyor. Onu göstermek istedik. Film de onu göstermek istemiş.
Öldürmek ciddi bir zanaat yani. Zor bir zanaat.
(14 Mart 2018)

Hiç yorum yok: