Kurmaca
örneklerde, istihbarat örgütlerinin başında, kadınlar vardır.
Gerçek
yaşamda bu duruma ilk kez geldik:
“ABD
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un görevden alınarak yerine CIA Direktörü Mike
Pompeo'nun atanmasının ardından, Pompeo'dan boşalan koltuğa, CIA Direktörü
Yardımcısı olan Gina Haspel getirildi. Haspel, bu göreve getirilen ilk kadın
olacak.”
Öyle
böyle kadın değil ama süper kadın bu.
“ABD
Senatosu İstihbarat Komitesi raporlarına göre Haspel, yönettiği hapishanede
yasaklı yöntemlerle işkence gerçekleştirilmişti.
…
"Terörle
mücadelesi" sebebiyle "George H. W. Bush Ödülü" alan Haspel,
geçtiğimiz yıl ABD Başkanı Donald Trump tarafından CIA Direktörü Yardımcısı
yapıldı.
…
ABD'li
senatörler, Gina Haspel'in izinsiz olarak sorgulama kayıtlarını imha ettiğini
ve işkence yaptığını dile getirdi. Buna rağmen Trump, tercihinden vazgeçmedi.”
Demek ki
neymiş?
Bir
kadın da işkence yaparmış. Hem de yıllarca ve kezlerce.
Demek ki
neymiş?
Demir
Leydi Thatcher, Golda Meir, Marie Le Pen’den sonra, yani politikadan sonra,
politikanın yan dallarından biri olan savaş öncesinde savaş yöntemleriyle bilgi
edinme diyebileceğimiz istihbaratın başında da bir kadın var artık. Hem de
Dünya’nın 1 nolu sayılan ülkesinde.
Thatcer,
savaş çıkarmış ve gerekmediği halde 1 gemiyi batırtıp onlarca kişiyi suara
gömdürmüştü.
Lady
Clinton, Libya’da darbecilik oynayıp, epeyi ABD askerini mezara yollatmıştı.
Meir, 6
Gün Savaşları sırasında, İsrail’in başında epeyi hukukdışı yöntemler
kullanmıştı.
Le Pen,
sağ kolu yukarıda hayllayıp duruyor.
Ya, işte
böyle:
Gerçek
kadınlar bunlar. Ötekiler rol yapıyorlar yalnızca. Yalanlarına kendileri de
inanmışlar gibiler.
(13 Mart 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder