Bu iki
sözcük kümesi de; metafor, aforizma, mecaz, teşbih olmakta…
Devleti
seyreden bir gemiye benzeten, yakın zamanlardaki en ünlü film örneklerinden
biri, Fellini’nin ‘Ve Gemi Gidiyor’udur.
O gemi
gitmesine gider de, budalalar gemisi tayfalarının ve yolcularının sayesinde,
batar da…
Biz
burada çok daha dar bir benzetiye odaklanacağız:
Devlet
gemisi batarken, ona daha çok biat eden vatandaşlarının, budalalar gemisi
yolcularının sayesinde, daha uzun yaşaması veya bitişinin ertelenmesi vakası.
Osmanlı
1877-1918 yer ve zamanı bunlardan biri.
Başarısız
meşrutiyetin ardından, 33 yıllık dikta ve 93 Harbi ile başlayan savaşlar
dizisi, yitirilen topraklar, ‘3 İstanbul’ romanında biyografik ve otobiyografik
olarak sergilendiği üzere, Osmanlı’nın son zamanlarında, battığını göre göre ve
bile bile, ona biat da artar. Hatta, onu yıkmak isteyen iç jakobenler bile, onu
daha uzun yaşatmaya çabalarlar.
Bu,
neden böyle oldu, oluyor ve olacak gibi de?
Öncelikle
buradan çıkan birincil sonuç; vatandaşlarının ona biatının, devletin kendi iç
düzeninin hatalı sürdürmesinden daha etkili bir devlet sürme veya bitme koşulu
olduğu.
Hatta,
tarihe baktığımızda zaten var olmuş tüm devletlerinin yarısının, varlıklarının
en az yarı süresinde yanılmış devlet olmuş olabileceği gibi bir gözleme varıyor
gibiyiz.
Kaldı ki
istatiksel olarak, normal eğrisi ve istatistik sayesinde, aslında normal
sayılması gereken önemli bir kesim de, anormal kesimde sayıldığı için, herhangi
bir insan topluluğunun iç dengesizliği mevcuttur. Yani bir bakıma, toplumun bir
bölümü devlete biat edecekken devlet onları kendine isyana zorlar. Not: Burada
havuç ve sopa zamanlaması önemlidir.
Böylelikle
2 acaip durumu gözlemiş oluyoruz:
Bir:
Devletlerin
(sandırılmak istendiğinin tersine, feci hegemonik olmayıp) tarih boyunca
genelde yanılmış olduğu ve bunun devletin sürmesinde pek de hayati önemi
olmayabileceği.
İki:
Devletin
sürmesini isteme yanılsamasının, biten devlet gerçeğinden daha çok geçerli
olup, bitmiş devletin zombi inkıtalarını
yaratması. Bu; Roma, Bizans, Endülüs ve Osmanlı gibi, 500 yılı aşan zamanlar
süren devletler için özellikle geçerli gibi.
Bir
anarşist olarak, 2’si de bana çook ironik geliyor.
(29 Mart 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder