Perşembe, Mart 15, 2018

Türkiye’de Sokakta Politik Aktif Deneyimleri


Son 50 yıl için, 25’er yıl arayla 3 nirengi noktası seçelim:
1968, 1993, 2018.
1968’de 1968’liler fabrikalarda ve tarlalarda politik aktif eylediler. Grevler, köylü direnişler örgütlediler.
Sonra ne oldu?
Gecekondularını yaptıkları varoşlular, 1971’de ve 1980’de onları ilk ihbar edenler oldular.
İşkenceler, sürgünler, delirmeler, intiharlar: 2 kuşak böyle harcandı.
İlki soldu, ikincisi sağ dalga oldu.
1993 FP-AKP çizgisi: Ev ev dolandılar. Kemalistlerin başörtüsünden hareketle müminleri nasıl ezdiği söylemini yaydılar. Tekne kazıntısı solcular ise, bunu Müslümanlar’ın dünyevileşmesi gibi abidik ubidik bir terimle karşıladılar. Müslüman’ın dünyevileşmesi, 4x4 cip, uçkuruna ve cebine hakim olamama olarak yaşandı, metres blokları diktiler. En büyük yalanı söyleyen kazanır, ilkesi burada işlemiş gibi görünüyor.
Geldik 2018’e:
Dünya genel bir çöküş dönemine gireli 17 oldu. Bazı şeyler artık geri dönüşümsüz yıkım oldu. En az 3 kuşak eksi / çukur kuşak olarak kayda geçti: 15-30 milyon kişi yani.
0’dan değil, eksiden başlanmak durumunda yani.
Sokağa çıktığında, eğer evlilikte sadakatı savunacaksan, kendi evliliğinde sadık yaşamış olacaksın. Tersi durumda, ne kendini, ne de başkasını kandır, politik aktif eyleme, otur evinde veya huzurevine git.
Kitleye tüketiciliğinin ağır bir maddi ve manevi ceza gerektirdiği de açıkça anlatılmalı. Solun da, sağın da yaptığı gibi, yalanlarla kitlenin sırtı sıvazlanmayacak yani, yalnızca ödemek zorunda olduğu bedel açımlanacak. Sokak, seçim sandığı değil. Beğenmeyen gider, karısını satar ki zaten satıyor da. Karısını satmama yolunun ancak ve ancak ağır çabalı ter, kan ve gözyaşından geçeceğini, bunun bitmeyen bir kavga olduğunu, belki 40 yıl alacağını baştan söylemek gerekli. Ne olacağı da belli: % 99,99 sırıtır ve kaçar ve sonra da ölür.
2015’ten beridir, aslında ölmeyecek belki 10 bin kişi öldü, sivil, asker, polis: Yalnızca TC vatandaşı olarak. TC’nin bu edimleri sırasında 10 binden çok da diğer ülke vatandaşları öldü. Bu, başlangıcın başlangıcı bile değil. Milyonlara doğru gidiyoruz. Ölecek olan da, o bol kredi kartlı kitle. Akil adamlar hapiste zaten.
Yani, tüm seçeneklerin kaybettirdiği bir yitir-yitir oyunu bu.
İlkin, bu görülecek ve gösterilecek.
Ondan sonra mı?
Yeşil hap veya kırmızı hap.
40 katır veya 40 satır.
Sabun veya tuvalet kağıdı.
Den den de den den.
(14 Mart 2018)

Hiç yorum yok: