Cumartesi, Mart 10, 2018

Tayyip’e Bakınca Gördüğüm Retrospektif Sergi


Uzun uzun zaman önce, yakın bir kampüs içinde bir masaldı.
Yıl 1977.
Boğaziçi Üniversitesi’ne yeni gelmişim. O zamanlar serbest. İstediğim derslere girip çıkıyorum ama hazırlıktayım henüz, İngilizce öğreniyorum yani.
1977-1980 arasında, 3 yıl üstüste, öğrenci oylarıyla en değerli hoca sayılan Demir Demirgil’in dersine girdim günlerden bir gün (evet, BÜ öğrencilerin hocalara not verdiği bir eğitim kurumuydu o zamanlar). Kendisi, o zamanlar aynı zamanda TÜSİAD danışmanıydı. Sonra, aynı kurumda yolsuzlukla suçlandı, istifa etti. Evinde tek başına vefat etti, naaşı 3 gün sonra bulundu. Bu da, nitelikli insanlara bu ülkede ne yapıldığını gösterir bir vakadır.
Demirgil, son 41 yılda ne olmuşsa, hepsinin olacağını satır satır anlattı: Gelecek zaman kipinde. ‘Hastir lan’ oldum, ‘la bu adam, ciddiye alınır’ da oldum.
Malumunuz Özal, Demirel’le, Evren’le ve ANAP’la çalıştı. Bir ABD projesi idi: 1980 ertesiki neo-globalist neo-liberal dönemin bir 3.-4. Dünya itelemesi öyküsü yani.
Sonra, 1993 bükümü geldi. 3 önemli ani ölüm birden oldu. Özal sizlere ömür. Demirel cumhurbaşkanı. BÜ hocası Çiller başbakan ve DYP başkanı. 3 milyon Kürt göçü, bin köy yakma, 18 bin faili meçhul, 18 bin kayıp: Bunları yapan Ağar, içeri girdi çıktı ama hala aktif görevde. Onun adamlarından biri de, bana DAL’da işkence yapan kişi, sonradan teşhis ettim, o da içeri girdi çıktı, diğer bir adamı ise, ilkokul ve ortaokul arkadaşım imiş. Böyle palette renk kondurmaları.
Etti 2 liberalizm dalgası. Yetmedi, daha var.
2001 Krizi, 2002 erken seçimi ve ta dam: Yasaklı Tayyip başımızda. Baykal eşlikçi ve temizleyici.
2013 Aralık 1. Cumhuriyet’in ve AKP’nin sonu oldu. O günden beridir Fetret Devri yaşıyoruz. Tabii ki kaçınılmazca savaşa da sokulduk. Öykülerin sonu hep oraya varıyor zaten.
Tayyip kalır mı, kalır. Devir, Mussolini 1920 Grosz Efekti devri. Tayyip, gider, zihniyeti kalır. Mahalle işkencesi kalır. CHP başkanlığı kalır.
O nedenle, özgürlüğü tattığım ve yaşadığım 1965-1971 arasını hep hasretle anarım ve 1968’lileri ve 1978’lileri işkenceyle öldürmek gelir içimden hep. 1963-TİP olayında bebektim, filmin orasını izleyemedim pek.
Dünya Sistemi modeli, 400 yıllık sikluslar öngörür ve bu da 2000-2200 arasının çöküş dönemi olmasını içerir. 2001-2018 arası, görkemli bir Aydınlanma Çağı rasyonalizm mirasının diri diri gömülmesini izledi. 200 değil, 20 yıl yetti ve arttı yani.
Türkler; 16 değil, 160 devlet filan kurmuş tarihte. Epey de iç savaş yaşamışlar. Yani, Türk cephesinde yeni bir şey yok. Devlet yıkmanın 5 yılını geçirdik, Fetret’teyiz, 2023’te 2. Cumhuriyet belki.
Tarihe büyük ölçekli ve olası gelecekten günümüze doğru bakarak bir retrospektif / perspektif kurarsanız, farklı şeyler görürsünüz.
9 dönemli 1. TC ve artı Fetret ile, ilk 100 yılımızı tamamlamış olduğumuz kanısındayım şimdiden. 2. Cumhuriyet ‘ne zaman kurulur?’un önemi yok, onu ‘kim ve nasıl kuracak?’ın önemi var.
Gelecek hep gelir ve uzun sürer.
Ahan da size, Tayyip’li gökkuşağı paleti:
Tayyip gitse de, kalsa da fark noke yani.
(6 Mart 2017)

Hiç yorum yok: