Haber
şöyle:
“İçişleri
Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, 2016 yılında 24 bin 545
kişinin Türkiye vatandaşlığından çıktığını açıkladı. Vatandaşlığa geçen yabancı
sayısı ise 14 bin 194 oldu.
…
Almanya
uyruğuna 20.692, Avusturya 1.667, Hollanda 659, Bulgaristan 540, Norveç 195,
ABD 101, Sırbistan 85, Danimarka 76, Fransa 58, İsviçre 44, Büyük Britanya ve
Kuzey İrlanda 38, Belçika 37, Yunanistan 35, İsveç 33, diğer ülkeler uyruğuna
285.
…
Türkiye
vatandaşlığına geçenlerin tam sayısı şöyle sıralandı: Bulgaristan 667,
Azerbaycan 1.158, Suriye 3.429, Rusya 1.003, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1.130,
Afganistan 444, Kazakistan 364, Almanya 282, Moldova 340, Ukrayna 546,
Yunanistan 292, Gürcistan 359, Romanya 137, Çin 62, diğer uyruk 3 bin 981.”
Birinci
Dünya’ya gidiyorlar, Dördüncü Dünya’dan geliyorlar: Ümmileşmek dediğim ve simgelediğim bu. Türkiye’yi veya İstanbul’u
terkedenler de, en eğitimli ve en paralı kesim. Yani, Türkiye’ye gelenler;
cahil aptal ve parasız olanlar. İstisna: Araplar’ın bir bölümü paralı ama.
Bu
oran; 20. Yüzyıl başındaki gibi, 12 milyon kişide giden 2 milyon gayrımüslim (%
25), gelen 3 milyon Müslüman (% 25) gibi değil, daha düşük oranda. Ancak,
yalnızca (en kaymak) %0 1 gitti ama ülke battı. Ne gelirse gelsin, ülke daha
batıyor ve zaten 80 milyon nüfusa ek, 4 milyon Suriyeli geldi, o da ülkenin 10
milyonluk bölümüne.
En
ironik durumlar şunlar.
Türkiye,
Dünya’da hem dışarıya en çok göç verenlerden, hem de ülkesine en çok göç
alanlardan.
Artı,
Türkiye’nin yaptığı gibi, nitelikli nüfusu dışarı verip, niteliksiz nüfusu
içeri almayı, ABD de yapıyor, AB ülkeleri de (örneğin Fransa da).
Dolayısıyla,
1877-1922 arasındaki göçler, Osmanlı’nın sonu oldu ve bu göçler de TC’nin,
ABD’nin, AB’nin sonu oldu. Yıl 1918 idi, yıl 2018: Yalnızca 100 yılda çok büyük
bir hata dizisi, kezlerce yinelenmiş.
Bu
arada, Roma’nın da Kavimler Göçü nedeniyle battığını anımsatmak gerekli.
Özellikle de, mezarında yatan sanatçı
gelecekbilimci Asimov’a ve bilimci
gelecekbilimci Flechtheim’a, çünkü 2’si de, Roma’nın batmasından kaçınmak
için, 1945-2015 arasında yapılanları, daha doğrusu 1. Dünya’nın yaptıklarını
desteklediler. Hatta ilki ABD’de, ikincisi Almanya’da, bu konuda oligarklara /
iktidarlara danışmanlık yaptı. Ve sonuç ortada:
Tarih
yine battı ve çöktü.
Ku
ku: Hari Seldon neredesin?
Geldiysen, çık ortaya…
Çıkış:
Dünya
Sistemi’cilerin ve gelecekbilimcilerin, bu konuda tarihte onlarca örnek varken,
konuya hiç dikkat etmemeleri ilginç. Bir de, bu göçmenlerin getirdiği
salgınlara: Örneğin göçmenlerin mutasyonladığı grip ve virüsü, artık Türkiye’de
yıllardır öldürücü bir hastalık durumunda ve bunu bizzat yaşadım, ölüyordum.
(20 Mart 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder