Kendisi
şöyle demiş:
“Yandık,
bittik üslubu, demokrasi mücadelesini zayıflatacak en tehlikeli yaklaşımdır.
Umut, insanın kendi kendini aldatması olarak anlaşılmamalı. Tam tersine,
mücadele olduğu sürece umut vardır."
3 tane
birbirini ve kendini değilleyen cümle.
Genelgeçer,
klişe, basmakalıp söz.
Yenildiğini,
hezimetle yenildiğini, düşmanın kazanınca acımasızca kırıp geçeceğini söylemek
gerçekçiliktir, şu anda geçerlidir, en tehlikeli yaklaşım falan değildir.
İnsanda
biraz vicdan, biraz bellek, dilinde de biraz tartı olur. Bizi buralara, o
şahsın mensubu olduğu parti getirdi epeyice de… Bizi ezip geçeni ayakta
alkışladılar çünkü…
Devam:
Bu
koşullarda gerçekçi birinin umutluluğu, kendini aldatmadır. Sancar, hem
kendini, hem bizi aldatmaya çabalıyor.
Devam:
Mücadelenin
umuda gereksinimi yoktur, yalnızca düşmana inat olarak da yaşayabilir ve hala
mücadele edebilirsin.
Evet,
AKP’ye tuş olanlar, ya İzmir’e gittiler, ya da yurtdışına.
Ona ne,
bize ne?
Onlar, haklarını
ve özgürlüklerini bu yönde kullandılar ve yalnızca kendilerini kurtardılar.
Bizi kurtarma muhabbeti yapanlar, bizi kabirin ve kuburun dibine gömdü ama…
Sancar bu hesaba dahil ama…
Şu tez
önemli ama:
“Bu
kadar işlevsizleştirilen bir parlamentoda olmanın anlamı yok.”
Bu, MHP
için ayrı, HDP için ayrı, CHP için ayrı anlam demek. HDP için savaş alanına
geri dönmek demek. MHP için işbirliği demek. CHP hala karar veremedi demek.
Mecliste
olmayanların mecliste olmak hakkında söyleyecekleri de, bekara karı boşamanın
kolay olması durumu gibi olabilir.
Durum
çok basit:
Hava
puslu, tarihin yönelimi bozuldu. Bu durumda, herkes kendi kişisel kararını
verir. Kendisiyle aynı karar verenlerle de aynı safta döğüşür. Kaçmak ve hatta
ortalıkta hiç görünmemek ayıp değil.
Çıkış:
Kendisinin
aynı paragrafta birbiriyle çelişen 2 tezi var:
Bir:
“…parlamentoyu
terk etmenin ülkede demokrasiye ve özgürlüğe katkısı şüphelidir.”
İki:
“Parlamentoyu
demokratik siyasetin tamamıyla özdeş gören anlayışta bir yanlışlık var.”
Meclisdışı
demokratik mücadele araçlarını saymamış ama…
Adam
kararsız, bunu bile söylemekten aciz…
Adam, sufle bekliyor. Bu bariz belli ama…
(29 Mart 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder