31
yıldır sokaktayım.
1991
gibi, Fethullahçılık ve diğer tarikatlar sokağa ve günlük yaşama döküldü ve
müdahele etmeye başladı. Şiddet kullanmaya da öyle.
2007
gibi ateistliğimi açıkça söylemeye başladım.
Önce,
‘atayiz’ değil de, ‘ateist’ demeyi insanlara öğretmek gerekti.
Bir de
ateizm sanılan (panteizm gibi) diğer şeylerle ateizm arasındaki ayrımları
açımladım onlara.
AKP sağ
olsun, herkesi dinden imandan ettiği için, artık kimse ateizmime laf etmiyor. Oysa,
2007 öncesinde beni katledebilirdi aynı kişiler.
Bu,
yavaş ve uzun telkinle oldu ama söz dinleyebilecek eğitimli kişiler için böyle
oldu.
Ancak,
eğitimsiz kişilerden tarikatçı olanlar için böyle değil. Son 4 yıldır
Çingeneler’in arasındayım ve bunlara 15 Temmuz 2016 gecesi silah dağıtıldı (o
kayıp 100 bin taneden 20’si bizim sokakta ve kafama yönelik yani).
Bunun
çözümü yok. Tek yol kendimi bedenen savunmak. Bu yaşta onu yapıp yapamayacağımı
denemek ve görmek istemem ama iş oraya gidiyor açıkçası.
İnsanların
en zayıf noktası ahlak.
Ancak
kimi için belden aşağı ahlak, kimi için ticari ahlak daha önemli. Bunu
saptayıp, insanları telkinle ahlaklı tutmaya çabalıyorum.
En tuhaf
ve ters olan şeylerden biri, aile kurmaktan özellikle kaçınmama karşın, aileye
ve ufak çocuklara sevgimin çok olması. Çünkü, AKP dönemindeki ailesizliğin
toplumu nasıl çürüttüğünü izledim. O yüzden aile korumayı telkinliyorum
insanlara. Ailenin nasıl korunacağını anlatıyorum. Ailesinin denetimini
kaçırmışlara, nerelerde hata yaptıklarını açımlıyorum. Benim için yitirilmiş
vaka yok, istatiksel dağılım var, ya herro ya merro yani. Zaten kaybettik, daha
çoğu şimdilik olmaz.
Bir de,
bir anarşist olsam da, devletsizliğin insanları nasıl hayvanlaştırdığını
izledim.
İşte
bazı temel manevi değerleri korumaya ve yaşatmaya çabalıyorum. Bir de, o devlet
bana işkence yapmışsa da ve artı beni bedenen birkaç kez doktorları eliyle
mezara yollamak niyetindeyse de, hala devleti savunuyorum ve onun sürmesi
yönünde irade kullanıyorum.
Tüm bu
dediklerim, doğrudur, yanlıştır ona gençler karar verecek. Yalnızca,
tutum-davranış karşıtlığını açımlamaya çabalıyorum burada.
Kuramcı
olmama karşın, insani bazı değerlerden vazgeçemediğim için, nasıl onlar uğruna
kuramsal ilkelerimden taviz verdiğimi de dürüstçe anlatıyorum yazdıklarımda.
Dolayısıyla
benim sokak politik aktifim; yavaş, küçük adımlı, sabırlı, 0 beklentili, umuda
gereksinmeyen bir izlek. Bitmeyen bir kavgadır bu, ben biteceğim ve öleceğim
ama o kavga sürüp gidecek.
(13 Mart 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder