Cumartesi, Mart 17, 2018

Aforizma-Anekdot: Mülklüler: John Steinbeck


Steinbeck, bir evin öyküsünü, biri komik, biri trajik olarak iki kez anlatır:
Bir adam bir ömür boyu çalışır, bir ev alır. Ama ondan sonraki kuşaklar, o evin üzerine yenisini ekleyemez. Hep tek çocuk olur ve ailenin başı dertten kurtulmaz. 3 kuşağın sonunda ev yanar (bir öykü Sardalye Sokağı’nda ve diğer bir öyküde).
Aslında bu, bir Bukowski temasıdır. Onun babası da, bir erkeğin yaşamdaki tek amacının bu olduğunu, ona kafasına kaka kaka anlatır. Bukowski babayla kapışır, bedensel olarak da yani. Evi terkeder. Babası ölür, o da evi satar ve cenazeden sonra üstüne babasının son sevgilisiyle yatar.
Ben de bu öykünün bir çeşitlemesini yaşıyorum.
Bir eve sığınmacı / sığıntı olarak girdim. Evin sahibi anababa ayrıldı. Ev ailenin tek çocuğuna kaldı. Yanda inşaat başladı. Evin binası ağır hasar gördü, 5 noktasında akar oldu, 2 duvarı delindi, vd. Ev, gözümün önünde değerinin üçte dörtte birine düştü, yalnızca 2 yılda.
Evin yanmasıyla, değerini böyle yitirmesi aynı değilse bile, benzeri şeyler.
Tüm bunlar, mülklülük anekdotları. Ama fıkra gibi. Hem komik, hem trajik. Steinbeck, aynı öyküyü 2 farklı versiyonla yazarak, doğru iş yapmış yani.
(14-15 Mart 2018)

Hiç yorum yok: