Bir
politikacıyı portreleyebilmek için, onun içinde yer aldığı panoramayı da
portrelemek gerekir.
Öyleyse,
İngiltere’ye bir bakalım:
İngiltere,
1945’te Dünya’nın 1 numaralığını eski kolonisi olan ABD’ye bıraktı. Daha o
zaman bile, ona epeyi borçlanmıştı. O zamandan beridir de, bir zamanlar
topraklarında güneş batmayan imparatorluğu olan İngiltere’nin, siyasi, askeri
ve iktisadi gidişi başaşağı oldu genelde.
İngiltere-AB
ilintisi tuhaf: İşçi Partisi başkanı olan Tony Blair, 2001 ertesinde tümüyle AB
kolonisi gibi davrandı ve bu da AB karşıtlığı demek. Sonra da, onun karşıtı
olan muhafazakar Cameron, İngiltere’yi AB’de Brexit ile çıkardı. Burada karşıtların özdeşliği tanımı sözkonusu.
1980’den
beridir dayatılan neo-liberal dönem, 2007 Krizi ile başlangıç olarak ve 2018
momentinde tümüyle bitmiş durumda. Dolayısıyla, bunu savunan sağ partiler
tümüyle oy yitiriyor.
Yanısıra,
taa 1789’dan beri süregelen sağ-sol ayrımı da anlamsızlaştı. Bu; küçük, yeni,
farklı, marjinal partilerin oluşumuna yol açtı, en çok da Almanya’da. Yanısıra
apolitik ruhlu ve savunulu siyasal liderler ortaya çıktı: Fransa’da ve
İtalya’da.
İngiltere
yarım Avrupalı sayılacağı için, bu çizgi onda biraz farklı gitti. Ancak sağ-sol
ayrımsızlığı, AB konusu üzerinden orada da var.
İngiltere’nin
sorunları ise kendine özel:
Bir
zamanlar dünya imparatorluğu olsa da, 21. Yüzyıl’da hala parçalanma riski
taşıyor. Kuzey İrlanda ve İskoçya ayrılma peşinde. İlki dini, ikincisi dini
nedenli. İşte bu da, yeni yüzyılın hem milliyetçilik, hem de dincilik
ikileminde sıkışmasını açımlıyor.
Londra,
Dünya’nın en yüksek göçmen nüfusu yüzdeli başkenti. İngiltere, eksi
sömürgelerine kendi vatandaşına yakın muamele yaptığı için, oralardan
İngiltere’ye gelmek göreli kolay.
Burada
bir işçi partisinin tavır alabilmesi kolay değil. Olay göçmenseverlikle
yürümüyor. Eğer bir işçi partisi göçmenlere sempatik davranırsa, yerli işçileri
korumak, Fransa’da olduğu gibi, faşist bir partiye kalabiliyor.
Başka
bir açmaz daha var:
Yine
Fransa’da olduğu gibi burjuvalaşmış işçi sınıfı, araba markasını değiştirmek
için grev yaparken vicdanı soldaydı (ama cüzdanı sağdaydı), şimdi göçmenler
nedeniyle işsiz kaldı (cüzdanı sola kaydı) ve o zaman da vicdanı sağa kayıp
ırkçılaştı ve dincileşti, çünkü göçmenlerin çoğu Müslüman.
Buna bir
sosyalistin verebileceği bir yanıt olamaz. Hiç olmadı da.
Bu
geri-plan ile bakalım Corbyn portresine ve yorumlamaya:
Olumlular:
“1980'lerde
Güney Afrika'daki ‘apartheid’ rejimine karşı kampanyanın önde gelen
isimlerinden biri oldu ve 1984'te bir eylem sırasında gözaltına alındı.
Uluslararası
Af Örgütü'nün üyesi olan milletvekili, Şili'nin eski diktatörü Augusto
Pinochet'nin yargılanması için yürütülen kampanya için uğraştı.”
“LGBT
(Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) haklarını savunmada hep aktif olageldi.
1998'de Liberal Demokrat Parti'nin meclise sunduğu, homofobik ayrımcılığın
sonlandırılmasına dair yasa değişikliği önerisine "evet" oyu veren
tek İşçi Partisi milletvekiliydi.”
“Birleşik
bir İrlanda'yı savunageldi.”
“Afganistan
ve Irak'a askeri müdahalelere karşı çıktı ve savaş karşıtı kampanyalar içinde
yer aldı, Stop the War Coalition'ın (Savaşı Durdur Koalisyonu) yönetiminde yer
aldı.”
Yorumlar:
Şerh:
AI, pozitif oylu bir sivil toplum örgütü değil.
Tek İşçi
Partisi milletvekili olması, o partinin Lgbt konusunda ne kadar muhafazakar
olduğunu imler. Şimdilerde ise, mecliste birçok Lgbt üye var. Bu bir gelişme
midir, o da ayrı konu.
Birleşik
İrlanda’yı savunan, IRA’lılar dışındaki tek İngiliz bile olabilir kendisi.
Ama,
kendi partisinin başkanı olan Blair’i, Irak’ın silahları konusunda yalan
söylediği için yargılatamadı.
Olumsuzlar:
“Filistin
Dayanışma Kampanyası'nın üyesi olan Corbyn, Filistin konusunda birçok etkinlik
içinde bulundu, parlamentoda Filistin konusunda en aktif vekillerden biri oldu.
TV
kanalı Channel 4'daki bir röportajında Hamas ve Hizbullah'tan 'dostları' olarak
bahsetmesi kamuoyunda tartışma yarattı.
İran'a
yaptırımların kalkmasını savunan Corbyn İsrail'in nükleer silahlarının feshi
için bir politik sürecinin başlatılmasını savundu.”
“Corbyn,
"PKK ve Öcalan olmadan barış sürecinde çözüme ulaşmak mümkün değil"
görüşünü savunuyor.”
Yorumlar:
FKÖ,
satılmış bir terörist grup olarak tarihe geçti. Hamas ise yarım, Hizbullah ise
tam terörist grup olarak mevcut. Bunlar, İngiltere’yi vurunca, bu kişi oy
yitirir ve düşmanlık kazanır. Daha baştan düşmanına silah veriyorsan, kötü
politikacısın demektir.
İsrail’e
nükleer silahı veren sosyalist Fransa idi (Mitterand). Gitsin, orayı
yargılatsın önce.
PKK ve
Öcalan varken ne olduğunu, 100 bin ölüyle gördük. Buna çözüm süreci demek,
aymazlıktır.
Anlamsızlar:
“Hayvan
haklarına önem verdi, bu konuda meclisteki önergeleri destekledi, imza
kampanyalarına destek sundu.”
Yorumlar:
Bugünkü
tüm evcil hayvanların doğma nedeni insanlar. Çok büyük bir israfsal ekonomi o.
Oranın limit sıfırlanması, yani o hayvanların doğmaması gerekiyor.
+
Olumlular:
“Corbyn
bugüne kadar savunduğu politikalar ve katıldığı kampanyalar kadar mütevazi
görüntüsüyle de dikkat çekti.
Giysilerini
büyük markaların mağazalarından değil yerel esnaftan aldığını belirtiyor.
1980'lerde
BBC'de yayınlanan bir röportajında üzerine giydiği kazağı annesinin ördüğünü
söylemişti.
Arabası
yok, işine ve birçok etkinliğe bisikletle gidiyor.
2009
yılında patlak veren meclisteki milletvekili harcamalarıyla ilgili skandalda
Corbyn'in 650 milletvekili arasında en az masrafta bulunan milletvekili olduğu
ortaya çıkmıştı.”
Kişisel
portre olarak mükemmel gibi görünüyor.
Altı:
Programını
buraya uzun olduğu için almadık. Aralarında yapılamayacak veya onun
yapamayacağı çok şey var. AB’den çıkmak ile NATO’dan çıkmak ayrı şeyler
örneğin.
Diğer
eleştirileri ‘Genel’ başlığına taşıdık.
+
Genel
1:
Corbyn
ütülü bir portre. Tam halkla ilişkiler uzmanı ürünü gibi. İmaj açısından gediği
yok ve bu rahatsız edici. İnsanların hataları ve özeleştirileri olur, hem de
epeyi kalabalık bir listeyle, özellikle de Corbyn’in yaşında. Yani bizce, onun
portresinde bir şeyler sakat ve dingildek.
Asıl
sorular ise şunlar:
2018
momentiyle (her çeşidiyle) sosyalizm uygulanabilir mi?
Neo-liberalizmin
38 yıllık başkalaşımlarının hangileri ve ne kadar geri dönüştürülebilir?
(Corbyn’in önce bu konuda kuramsal bir metin yayınlaması gerek yani, ya da
danışmanlarının.)
2018
İngiltere’sinde sınıfsal yapı nasıl tanımlanabilir?
Göçmenlerin
İngiltere’yi gayrı-İngiliz yapması için ne yapılabilir veya yapılması gerekir
mi?
Ekonomik
açmaz, zenginlerden daha çok vergi almak gibi, basit işlerle düzeltilebilecek
bir aşamada mı?
+
Genel
2:
Açıkçası,
tarihsel bir çöküş dönemi içindeyiz. Bu, İngiltere için daha da büyük ölçekli
ve ölçütlü durumda.
İngiltere,
Dünya’nın en çok batmış ekonomisi durumunda. Tam 73 yıldır süren bir süreç bu.
1 nodan 10 noya düştü: Bu yeterli, durumu özetlemek için.
Corbyn,
kraliyeti kaldırmanın gündeminde olmadığını imliyor. Oysa bu, onyıllardır
ülkenin gündeminde. Dünya’da kalan son büyük taç orada.
Yani
Corbyn, küçük ayrıntılara önem verirken, ana açmazları ıskalıyor gibi ve artı
genel durumu panoramalayamıyor gibi. Söyledikleri içinde, yapılabilir olanları
çok az. Vaat bitince, hayalkırıklığı herşeyi siler süpürür, başlangıç
noktasından geriye düşersiniz.
Corbyn sürçmüş bile:
“İşçi
Partili gölge uluslararası kalkınma bakanı Kate Osamor geçen hafta Twitter'dan
BDS kampanyasını desteklediği yönünde mesajlar paylaştı.
Mesajlar
parti içinde tartışmaya neden oldu. Özellikle İsrail'in İşçi Partili dostları
grubu, mesajları eleştirdi.
Corbyn'in
sözcüsü, basın toplantısında konuyla ilgili yaptığı açıklamada genel
başkanlarının bu kampanyayı desteklemediğini ancak Osamor'un bu mesajları
nedeniyle disipline sevk edilmemesi gerektiğini söyledi.
Jeremy
Corbyn'in kapsamlı bir boykottan yana olmadığını belirten sözcü, "BDS'yi
desteklemiyor. Yasadışı yerleşimler ve işgal edilmiş topraklarla ilgili harekete
geçilmesini sauvunuyor" dedi.
Sözcü,
"Corbyn İsrail'den ürün satın alacak mı?" sorusuna "Evet"
cevabını verdi.”
İsrail’in
İşçi Partili Dostları, homofobik işçi partililerden daha feci bir şey.
Bildiğimiz siyonist adamlar.
Corbyn
ise, 2 dediği arasında çelişki olan biri durumuna düşmüş.
+
Çıkış:
Günümüz
koşullarında, bir politikacının açık vermeden yaşaması, düşünmesi ve beyanda
bulunması mümkün değil artık.
Seçmen
değişti, sosyal medya var.
Corbyn’i
düşürmek ve lekelemek için MI5 de, CIA de uğraşıyor şu anda.
Asıl
soru ise şu:
Küçük
kazanımlar mı, yitirilebilecek devrim girişimi mi?
Corbyn
küçük kazanımlara oynamış görünüyor.
Oysa
Dünya, 1990’dan başlayarak global aktivistlerle, Occupy Wall Street veya We Are
99% ile, öndevrim aşamalarına adım adım gidiyor.
1980-2007
saysak bile, 27 yıl sağ dalga, 27 yıl sol dalga demek (2007-2020’yi ara dönem
sayabiliriz): Tarih, 1848’den beridir böyledir, diyor.
Bir
politikacı durumu göre düşünce üretmez ve uygulamaya kalkmaz, bir politikacı
gelmekte olan dalgaya göre pozisyon alır. Yani bir politikacı, ya geçmişe göre,
ya da geleceğe göre eylem yapar.
Kazananlar
kuramcılar ve gelecekbilimcilerdir.
Tarih
öyle diyor.
Gelen
ilk dalgası ise, yitirilecek.
Onu da
tarih öyle diyor.
Bu
durumda Corbyn, geçici bir rol modeli
piyon, çıkarsama öyle diyor.
(13 Mart 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder