Kendisi
4 yazıdır şu savı temel alan bir yazı dizisi yayınladı:
“2016
Aralık ayında Temiz Seçim Platformu Sözcüsü Yaşar Okuyan, “AKP’ye oy vermeyenlerin
seçim listelerinden bir bir ayıklandığını ve AKP’nin seçmen listelerinin
tanziminde seçime yüzde 8-10 önde başladığını” açıklıyordu.”
Biz,
en bayından beridir bu savdayız zaten.
Olay,
taa Özal zamanında başladı. AB kriterlerine uymak için, nüfus sayımlarında
nüfus, daima daha az gösterildi. Bugün CIA ve TC kayıtları arasında 5 milyon
kişiden fazla fark var.
Artı,
bu kayıttan silinme olayını bizzat kendimiz 2010’daki seçimde yaşadık. Geçersiz
de olsa, AKP lehine olmayan oyumuz nedeniyle, hem Nüfus Müdürlüğü’nde, hem
TUİK’te, hem Mernis’te kezlerce kayıtlanmış adres bilgimizi değiştirildi, başka
kente alındı.
Bursalı,
buna taa 2007’de ayabilseydi, belki birşeyler değişirdi.
Ancak,
şu anki koşullarla artık çok geç.
Örneğin
ben, kalkıp da, kaydımı İstanbul’a alıp da, CHP lehine oy kullanmam.
CHP,
tüm genel başkanlarıyla, AKP döneminde tam bir işbirlikçi görüntüsü çizdi.
Kılıçdaroğlu
kalkıp da, MHP adayını desteklediğinde de böyle oldu.
O
nedenle, 40 yıllık Kani, olmaz Yanni…
Bedreddin’in
dediği gibi:
Madem
ki bu kere(ler) mağlubuz…
Kendi
minicik sokakta politik aktif metin dizisi eylemimizi eyleriz, bize yeter.
Yeter de artar bile…
Hiç
olmazsa ülkeye ve geleceğe zararımız yok CHP gibi…
Artı,
AKP gitsin, CHP gelsin, olayın azalarak da olsa aynı çizgide (özgürlüksüzlükte)
süreceği kanısındayız zaten. Buna önyargı değil, deneyim deniyor. CHP,
tarihinde hiçbir zaman özgürlükçü bir parti olmadı, olamadı değil, olmayı
tahayyül etmeyi bile denemedi.
Artı,
bu 1,5 trilyon borç nasıl ödenecek, onu epeyi merak ediyorum. Alacaklıların
ödeme için, muhakkak B planı, C planı vardır. Onları da, önümüzdeki kısa
gelecekte göreceğiz.
Yani,
dememiz odur:
AKP,
baktılar, iyice sardırıyor. CHP ile görüşülür el altından. Anlaşılır,
taahhütler alınır. Bir bakarız, CHP% 40 ile tepemizde.
Yani,
ne ABD, ne de AB henüz, AKP gitsin, demedi…
(20 Mart 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder